"allahtan" - Translation from Turkish to Arabic

    • لحسن الحظ
        
    • حمداً لله
        
    • حسن الحظ
        
    • شكراً للرب
        
    • حمدا لله
        
    • لحسن حظي
        
    • لحسن حظنا
        
    • حسن حظك
        
    • يشكر الله
        
    Allahtan, bu tür durumları atlatmanıza yardım edecek özel arkadaşlarınız var. Open Subtitles حسنا, لحسن الحظ لديك أصدقاؤك المقربون الذين سيساعدونك على تخطي هذا
    Allahtan buradaki insanların elinde o şeyler olmadan konuşabilmeyi unutmuyorlar. Open Subtitles لحسن الحظ الناس هنا بإمكانهم التحدث بدون ذكر تلك الأشياء
    Allahtan Belgrave Meydanı daha yakın. İşte kavalyen. Open Subtitles لحسن الحظ ساحة بلجريف ليس بعيدة جداً هذا مرافقك الخاص
    Teşekkürler, tanrım. Allahtan fitil kullanmıyordu. Open Subtitles حمداً لله أنها لا تستخدم المحاقن الجوفية
    Allahtan orası bir gözlükçü dükkânıydı hiçbir tanık gerçek bir tanımlama yapamaz. Open Subtitles من حسن الحظ كان هذا في مكتب طبيبا للعيون ولن يتمكن اي من الشهود ان يتعرفوا عليك بشكل مؤكد
    Allahtan, bugün mühendisler böyle alçaltıcı bir durumla karşılaşmıyor. Open Subtitles لحسن الحظ أنقذ العمران لهذا اليوم وهذه مهانة فعلاَ
    Allahtan, doktorluğun bir kısmı da doğaçlama yapabilmektir. Open Subtitles لحسن الحظ, من مهمة الطبيب أن يكون قادراً على الإرتجال
    Allahtan derslere pek seyrek girerdi. Girdi mi de kafası iyi olurdu. Open Subtitles لحسن الحظ انه كان نادرا ما يحضر خلال الفصول الدراسية والتي يكون في اغلبها منتشيًا
    Allahtan, ben bir profesyonelim ve profesyoneller işlerini bitirirler. Open Subtitles لحسن الحظ, أنا محترف, و المحترفون ينهون مهامهم
    Allahtan, hastaneler, yardımcı olmaya hevesli meslektaşlarla doludur. Open Subtitles لحسن الحظ ، المستشفيات مليئة بالزملاء المساندون المتلهفون للمساعدة
    Allahtan böyle acil bir durum için tüylerimi numaralamışım! Open Subtitles لحسن الحظ أنا أرقم ريشي تحسباً لأي حالات طارئة كهذه
    Allahtan, doktor Küçük Chubby'yi tekrar dikmeden önce hiçbir şey saçılmadı. Open Subtitles لحسن الحظ لم يسقط شيء قبل أن يصل الطبيب ليعيد خياطة غرز تشبي الصغير
    Uzun süre dayanmazdı, ama Allahtan beş metre kadar yolumuz vardı. Open Subtitles لم تكن ستدوم طويلاً لكن لحسن الحظ كان علينا قيادتها 15 قدماً فقط
    Allahtan Catalina lavman ile ilgili bir şeyler biliyordu. Open Subtitles لحسن الحظ , كاتالينا كانت تعرف شيء يسمى كولونيك
    Allahtan Brian'a yardım etmek için veterinerler var. Open Subtitles حمداً لله أن الأطباء البيطريين هنا لـ مساعدة براين
    Allahtan bu akşamki olayları kaçırdı yoksa dilinden kurtulamazdık. Open Subtitles حمداً لله أنها فوتت الدراما الليلة أو لم نكن سنسمع نهايةً لهُ
    Allahtan araba falan geçmiyordu ama Don var ya! Open Subtitles ومن حسن الحظ لم يكن هنالك سيارات قادمة ولكن دون
    Allahtan PFO dedi yoksa dans falan etmek zorunda kalacaktım. Open Subtitles شكراً للرب أنّه اختار الثقبة السالكة وإلا كنتُ سأضطرّ للرقص
    - Allahtan sen şahit oldun. - Şahide mi ihtiyacın var? Open Subtitles حمدا لله أنك شهدت ما حدث وهل تحتاجين لشاهد
    Allahtan, işe gitmek için başka bir yol bulmuştum. Open Subtitles لحسن حظي وجدت طريقة أخرى للتنقل
    Allahtan bu düşüşü açıkta kalan bir ucu bağlamamız için bize zaman kazandırdı. Open Subtitles ... لحسن حظنا أن سقوطها منحنا وقتاً كافياً للتعامل مع مسألة ذات عواقب
    Allahtan pek alıngan sayılmam. Open Subtitles من حسن حظك انا لا اهتم بسخيف مثلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more