"almadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تأخذ
        
    • لم تأخذ
        
    • لم تأخذي
        
    • لم تحصلي على
        
    • لم يشتري
        
    • لا تأخذني
        
    • البعض انك
        
    • بأنكِ لم
        
    Baban ve ben kendini ciddiye almadığını düşünüyoruz. Open Subtitles أبوك وأنا نعتقد أنك لا تأخذ نفسك على محمل الجدية
    Kan izleriyle uğraşmanın tüm zamanımı almadığını daha önce de anlatmıştım sana. Open Subtitles لقد قلت لك بقع الدم لا تأخذ منى كل هذا الوقت
    Evlat, gözümün içine bakıp yardım parasını almadığını söyle tek ihtiyacım olan bu. Open Subtitles بنيّ ، إن نظرت مباشرة بعيني وقلت أنك لم تأخذ مال التبرعات فذلك كل ما أريده
    Lütfen o lanet olası parayı almadığını söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبرينني بأنكِ لم تأخذي ذلك المال
    Burayı kendi başına almadığını biliyorum. Open Subtitles انا اعلم انك لم تحصلي على هذا المكان بنفسك
    Yalnızca, burada olmayı hak ettiğini düşündüğüm zaman babanın sana hiç bir zaman kay kay almadığını anlatabilirsin. Open Subtitles عندما ارى انك تستطيع فعل هذا عندها سوف تخبرني عن والدك الذي لم يشتري لك لوح تزلج
    - Sonra ona, beni yeterince zeki bulmadığın için, ciddiye almadığını da söyledim. Open Subtitles ثم أخبرتها عن اعتقادي بأنك لا تأخذني جدّيا لأنك لا تعتقد بأنني أملك الذكاء الكافي
    Yoksa insanlar senin iyi terbiye almadığını düşünür. Open Subtitles و الا سيظن البعض انك تفتقرين الى التربية السليمة
    Arkadaşlarına bak ve hesap vermeden yapmaktan zevk almadığını söyle. Open Subtitles انظري إلي أصدقائك واخبريني بأنكِ لم تحبين الفرار من هذا علي مرأي منهم
    Mort, senin bu işi ciddiye almadığını düşünmeye başladım. Open Subtitles مورت , لقد بدأت أفكر بأنك لا تأخذ هذا العمل على محمل الجدية
    - Beni ciddiye almadığını hissediyorum. Open Subtitles إذاً أعتقد أنَّهُ يجب تجديد جواز سفري أشعر بأنَّكَ لا تأخذ كلامي بجديّة
    Rüşvet almadığını biliyordum. O tarz bir insan değildi. Open Subtitles كنت أعرف أنها لا تأخذ الرشاوى هي لم تكن من هذا النوع من الناس
    -Feni benim kadar ciddiye almadığını biliyordum. Open Subtitles نحن بخير أعلم أنّك لم تأخذ العلم على محمل الجدّ كما أفعل انا
    Polisin bunu ciddiye almadığını... ama birkaç gün evde kalacağımı ve onun da kalmasını istediğimi söyledim. Open Subtitles أخبرته أن الشرطة لم تأخذ الأمر بجدية ولكنهم يريدون مني البقاء هنا لبضعة أيام وأنا أردته أن يبقى معي
    Çünkü sonra seminer görevlileri aradı ve katılım belgelerini almadığını söyledi. Open Subtitles لأن أفراد الحلقة الدراسية اتصلوا وقالوا .. أنك لم تأخذ ورق اعتمادك.
    O cüzdandan bir şey almadığını nereden bileceğim? Open Subtitles كيف اعلم ما إذا لم تأخذي اي شيء من محفظته؟
    Lütfen o lanet olası parayı almadığını söyle. Open Subtitles أرجوكِ أخبرينني أنكِ لم تأخذي ذلك المال
    Parayı almadığını söyle. Open Subtitles أخبريني بأنكش لم تأخذي ذلك المال
    Telefon kayıtları için mahkeme emri almadığını farz ediyorum. Open Subtitles أخمن أنكِ لم تحصلي على أمر من المحكمة على بحث في سجلات الهاتف ؟
    Hisseni almadığını duydum. Open Subtitles سمعت انك لم تحصلي على المقطع
    Bazılarınızın 2008'de Paul McCartney'in buradan benim yüzünden ev almadığını düşündüğünüzü biliyorum. Open Subtitles أعرف بأن البعض منكم يعتقد بأنني السبب بأن (بول ماكارتني) لم يشتري شقة عام 2008
    Beni ciddiye almadığını düşünmeye başlıyorum, dostum. Open Subtitles يبدو انك لا تأخذني علي محمل الجد ، يا صديقي
    Yoksa insanlar senin iyi terbiye almadığını düşünür. Open Subtitles و الا سيظن البعض انك تفتقرين الى التربية السليمة
    Marketin dağıtım elemanı bu ay kadın pedi almadığını söyledi. Open Subtitles أخبرني عامل التسليم في السوبرماركت بأنكِ لم تشتري فوطاً صحية هذا الشهر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more