"almak yerine" - Translation from Turkish to Arabic

    • بدلاً من
        
    • بدلا من
        
    • ذلك فبدلا من ان تتلقي
        
    • بدلًا من
        
    Görünüşe göre sayfalarda yer almak yerine suratına kitap atılmak üzere. Open Subtitles كاد الكتاب أن يلقى في وجهك بدلاً من ظهوركِ على صفحاته
    Bu harika, altı ilaç almak yerine potansiyel olarak bana göre ilaçları basabilirim. TED الآن، هذا عظيم، فيمكنني أن أطبع الدواء الخاص بي بدلاً من تناول ستة أدوية مختلفة.
    Bakkaldan bıçak veya sopa almak yerine yemeklerimizi alıyoruz. Open Subtitles نحصل على اللحم من البقالية بدلاً من الحصول عليه بهراوة أو سكين
    Ama her zaman yaptığımız gibi bir dükkana girip almak yerine bir internet sitesine girdi, bilgisayarına bir dosya indirdi ve bir yazıcıda bastırdı. TED لكن بدلا من الذهاب إلى متجر وشرائها، كما نفعل نحن في العادة، ذهب لهذا الموقع وقام بتحميل ملف، ومن ثم طبعه على هذه الطابعة.
    Zevk almak yerine, o işe tahammül ediyorlar ve haftasonunu bekliyorlar. TED إنهم يتحملون، بدلا من أن يتمتعوا، وينتظرون نهاية الأسبوع.
    Fakat komşun tarafından sipariş edilen pizzayı almak yerine Open Subtitles وعلى الرغم من ذلك فبدلا من ان تتلقي شيء مزعج كطلبيه بيتزا لأحد جيرانك
    Kendi başına sorumluluk almak yerine benim hayatımla takas etmeyi uygun gördün. Open Subtitles بدلًا من تحملك المسؤولية قررت أن حياتي مقابل حياتك تعد صفقة عادلة
    Testosteronla dolu penis büyütücüsü almak yerine doktordan bir reçete almak aklına gelmedi mi? Open Subtitles لم تفكر بأن تستشير طبيباً بدلاً من مضخة هرمون ذكوري لقضيبك؟
    Eğer bir erkek numaranı almak yerine sana kendi numarasını verirse, ilgilenmiyordur. Open Subtitles إن أعطاكِ الشاب رقم تليفونه بدلاً من أن يأخذ رقمك
    Ama bu aptalca saplantı o gün karısını almak yerine işe gitmesine yol açtı. Open Subtitles ذلك الهاجس الغبي الذي جعله يرحل في ذلك اليوم بدلاً من اصطحابه زوجته
    İyi niyetimden dolayı, elimi cebime atıp duba almak yerine paramı TV reklamlarına harcayacağım. Open Subtitles لطيبة قلبي سأصرف من جيبي بدلاً من شراء مركب آخر
    Demek istediği, kafaya hedef almak yerine saldırmak ve kesmek zorunda olduğunuz bir sinir sistemi vardır. Open Subtitles ّما يعني بأنّه بدلاً من الهجوم على الرأس إنّه الجهاز العصبي الذّي يجب أن يهاجم،
    Demek istediği, kafaya hedef almak yerine saldırmak ve kesmek zorunda olduğunuz bir sinir sistemi vardır. Open Subtitles مّما يعني بأنّه بدلاً من الهجوم على الرأس، إنّه الجهاز العصبي الذّي يجب أن يهاجم، هو الذّي يجب أن يتهشّم
    Rebecca'yla beraber üniversitede oda arkadaşıyken tuvalet kâğıdı satın almak yerine binamızın alt katındaki dondurma dükkânına gidip peçete çaldığımızı anlatmıştım sana. Open Subtitles ..عندما كنا رفيقات سكن بالجامعة , لقد كنا بدلاً من شراء أوراق المرحاض نذهب لمحل آيس كريم تحت شقتنا
    Bu yüzden, hepsini tekelinize almak yerine, besin kaynaklarınızın bir kısmını benimle paylaşabilirsin. TED وبالتالي، يمكنك مشاركة بعض مواردك الغذائية بدلا من احتكارها.
    Sonra bu uyku haplarını almak yerine evinde rahat rahat oturacaksın. Open Subtitles وتستقرين، بدلا من إبتلاع كل تلك الحبوب المنومة
    Kendi arabalarını almak yerine Torrio'nun daha büyük olan arabasını alırlar. Open Subtitles و بدلا من أخذ سيارتهما كانت سيارة توريو كبيرة فقفزا فيها و انطلقا
    Belki de doktorluk lisansını elinden almak yerine uzaklaştırmayla kurtulursun. O gece Elliot ve ben dışarı çıktık. Yalnızca ikimiz. Open Subtitles ربما سيصفعونك بايقاف بدلا من سحب رخصتك فيتلكالليلةانا واليوتخرجنانحنالاثنينفقط
    Fakat komşun tarafından sipariş edilen pizzayı almak yerine Open Subtitles وعلى الرغم من ذلك فبدلا من ان تتلقي شيء مزعج كطلبيه بيتزا لأحد جيرانك
    Tanrı niye karımı almak yerine onu almadı ki? Bahtsız kaderim! Open Subtitles يا إلهي، لماذا السماء لمْ تأخذ روحه بعيدًا، بدلًا من أن تأخذ زوجتي؟ يا إلهي، يالهُ من مصير.
    Benimle İspanyolca almak yerine sırf bir kız için Pencap dili alırsan böyle olur. Open Subtitles أترى، هذا ما تجنيه من دراستك البونجابية بدلًا من الاسبانية معي -فقط لتطارد فتاة ماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more