Pek çoğu savaş sonrası Almanya'sında kendilerine iyi birer hayat kurmuştu. | Open Subtitles | الكثير منهم صنعوا حياة جيدة لأنفسهم في ألمانيا ما بعد الحرب |
Bir zamanlar 19. yy Almanya'sında bir kitap vardı. | TED | كان يا ما كان في ألمانيا القرن ال19، كان هناك الكتاب. |
İşte hayalci olmayan bir gerçek-- Rönesans Almanya'sında dedikleri gibi, şehir sizi özgür kılıyor. Bazı insanlar Şangay gibi yerlere gidiyorlar, fakat çoğu da estetiğin hüküm sürdüğü gecekondu şehirlere gidiyor. | TED | وهذه هي الحقيقة غير الرومانسية-- وهواء المدينة يجعلك حُراً قالوا في ألمانيا الناهضة. حتى أن بعض الناس يذهبون إلى أماكن مثل شنغهاي، لكن معظمهم يذهبون الى مدن عشوائية حيث يحكم الجمال |
Ona öyle demek isterlerse, kendileri bilirler ama onun yaptığı gibi "görüş" kelimesini kullansalar iyi olur çünkü Nazi Almanya'sında uyanmadığım sürece bu da müvekkilimin hakkı. | Open Subtitles | في الحقيقة، إذا أردتم اتهامه بذلك ،تفضلوا لكنّ ليستخدموا كلمة "رأي " بشكل أفضل منه لأنه مالم استيقظ هذا الصباح في ألمانيا النازية ذلك حقّ موكلي |
Matematiksel ortodoksluklara meydan okumanın, yanı sıra Hilbert, dönemin Almanya'sında ki geleneksel üniversite sistemini de sertçe eleştirmekten büyük mutluluk duyardı. | Open Subtitles | إضافة إلى تحدي المعتقدات الرياضية الراسخة، كان (هيلبيرت) فرحٌ أيضاً بإطاحة الهرمية الرسمية التي وُجدت في نظام الجماعة في ألمانيا في وقته. |