40 tonluk bir hayvanı izlemenin kolay olduğunu düşünürsün ve burada altı tane olmasına rağmen sürekli onları kaybedip duruyoruz. | Open Subtitles | قد يعتقد المرء أن الاستمرار في تعقب حيوانٍ بوزن 40 طُنا هو أمر هيّن. ولدينا ستة منهم هنا، وما زلنا نفقدهم. |
Henüz yenilgiyi kabullenmeyelim. O gemide altı tane insan var. | Open Subtitles | لنؤجل الإعتراف بالهزيمة قليلا هناك ستة أفراد على تلك المركبة |
Sen de... altı tane. | Open Subtitles | وانت بعت ست حبات |
Eğer evlatlık istiyorsanız, size verebileceğim beş altı tane var. | Open Subtitles | لإنه إذا كان الجواب بالنفي فكر بالتبنى ربما لدي خمسه .. او سته يمكننى ان أرميهم بعيداً |
Al. Ergenlik çağını atlatamayanlar için bu. altı tane al. | Open Subtitles | تفضل , إنها للأشخاص الذين لم يعيشوا حياة المراهقة تناول ستة منها |
Evet, saat on'da altı tane kız rezerve edebilir misiniz? | Open Subtitles | نعم ، ربما حجز لستة على الساعة 10: 00 ليلا؟ |
Bu evlerde son üç yılda altı tane cinayet işlendi. | Open Subtitles | كان لدينا ستة حالات قتل في هذه البيوت في السنوات الثلاث الاخيره |
altı tane maç kazanan oyunun galibi olur. Sana uygun mu? | Open Subtitles | حسناً إذاً ، في وضع واحد، من يفوز ست مرات هو الفائز، اتفقنا؟ |
Öyleyse altı tane taş kapıp geçitten geçin. | TED | لذلك تمسك بست عقدات وتقفز من خلال البوابة. |
Beş altı tane birden yapıştırmak zorunda kalıyordu ama işe yaradı. | Open Subtitles | كان لا بد أن يلبس خمسة أو ستة في وقت واحد ، لكنه عمل |
Bir bacakta genelde iki kıskaç bulunur. Ama bunda altı tane var. | Open Subtitles | ،الساق عادة ما يكون فيها مخلبان .لكنّ هذه السّاق فيها ستّ مخالب |
Almanya'nın her tarafına yayılmış bunun gibi altı tane merkez vardı. | Open Subtitles | كان هناك ستّة مراكز مثل هذه تنتشر في كافة أنحاء ألمانيا |
Sizlerden on iki, benden de altı tane uzunluğunda olacak ve sadece biz girebileceğiz. | Open Subtitles | ستكون بإرتفاع إثنى عشر منكم وستة منّي ونحن فقط نستطيع الدخول وسيكون بها صالة مثلجات |
Gerçekten altı tane var. Ama... Ben gelemem. | Open Subtitles | يا للعجب ، بالفعل هناك ستة منهم ولكن لا أستطيع |
40 tonluk bir hayvanı izlemenin kolay olduğunu düşünebilirsiniz ama burada altı tane var ve sürekli onları kaybedip duruyoruz. | Open Subtitles | قد يعتقد المرء أن الاستمرار في تعقب حيوانٍ بوزن 40 طُنا هو أمر هيّن. ولدينا ستة منهم هنا، |
Süper oldu çünkü ondan bende altı tane var. | Open Subtitles | و الذي كان رائعا, لأنني, كما أعني لدي ستة منهم |
En son saydığımda, tüm şehirde Kindzi dahil altı tane Omec vardı. | Open Subtitles | بإحصائي الأخير، هناك ستة زائد كيندزي ضد البلدة بأكملها يمكننا الفوز عليهم |
Bu alanda altı tane terk edilmiş benzin istasyonu var. | Open Subtitles | كان هناك ستة محطات وقود مهجورة في تلك المنطقة |
Gülümsemeyi kes. En son kendi başına kaldığında uyuşturucu bağımlısı Dave'e olmayan kırık parmağı için altı tane Percocet vermiştin. | Open Subtitles | توقفي عن الابتسام, آخر مره كنتِ لوحدكِ اعطيتي (ديف) المدمن ست حبات من المخدر لكسر في الاصبع غير موجود |
Ya da mağaralardaki gecede düşenleri de sayarsak altı tane. | Open Subtitles | أو سته إن حسبتي الطفل الذي سقط في تلك الليله في الكهف |
Kalıba bakın. altı tane var. | Open Subtitles | وأنظري إلى النمط، هناك ستة منها. |
Sadece altı tane daha lazım. Yarım saat filan içinde hallederiz. | Open Subtitles | أنا بحاجة لستة هواتف أخرى فحسب سنفرغ من هذا في غضون نصف ساعة |
altı tane bar ve üç tane restaurant var ve iki tanesi daha katılmak istiyor. | Open Subtitles | لدينا ستة حانات، ثلاثة مطاعم، ونعمل على التوقيع مع مطعمين آخرين. |
Tamam, sosyal olmak için şöyle, altı tane yapalım. Altı. | Open Subtitles | حسنا,لتكون مقبوله لنفعلها ست مرات,لنفعلها ست مرات |
Günde sadece bir parti düzenliyoruz kolayca altı tane yapabilecekken. | Open Subtitles | اننا قمنا بجدوله حفله عيد ميلاد واحده باليوم بينما يمكننا ان نقوم بست حفلات جيد , ست ماذا؟ |
Sen her gece gizlice en az altı tane yiyerek beni daha çok satış yaptığımıza inandırmaya uğraşıyorsun. | Open Subtitles | أعني، كنت آكل سرا لا يقل عن ستة في ليلة لتجعليني اعتقد اننا نبيع أكتر |
Banyo çöpünde altı tane kanlı kağıt havlu buldum. | Open Subtitles | في نفاياتِ الحمّامَ، أنا وَجدتْ ستّ مناشفِ ورقيةِ داميةِ. |
Sonra hatırladım.Kasa dairesinde altı tane fazladan büyük emanet kasaları vardı. | Open Subtitles | ثمّ أنا rembered. هناك ستّة إضافي يحصر الإيداع الكبير ذلك المدفن. |
CIA'in hedefin peşine bir araba ve her sokakta üç olmak üzere en az altı tane daha koyduğunu varsayalım. | Open Subtitles | .لنفترض ان الاستخبارات الأمريكية تلاحقنا ب استخدام سيارة واحدة خلفنا .وستة أخريات كحد أدنى، ثلاثة منها على كل شارع |
Buralarda bir yerde altı tane daha olması lazımdı, dostum. | Open Subtitles | لا بد من أنه لديها ست أخرى مخفية في مكان ما, يا صاح. |
altı tane tavşanım vardı, Papet'in de otuz tane var. | Open Subtitles | أليس كذلك ؟ لدي ستة أرانب وعمي لديه ثلاثون أرنباً |