"altın rengi" - Translation from Turkish to Arabic

    • الذهبية
        
    • ذهبية
        
    • الذهبي
        
    • ذهبي
        
    • ذهبياً
        
    Ben Waterman cuma günleri hep altın rengi kravat takıyor. Open Subtitles بين واترمان يلبس نفس ربطة العنق الذهبية يوم الجمعة دائما
    Tanıklar altın rengi sedanı görmüş, bizim adamımız olduğunu biliyoruz. Open Subtitles الشهود قدروا ان السيارة الذهبية هنا لذا نعرف ان هذا هو ضالتنا
    altın rengi üstlü olan kız kokain bağımlısı göbeğinden bile çekmene izin verir. Open Subtitles الفتاة التي ترتدي سترة ذهبية ، إنها مدمنة ستجعلك تتنفس المحدرات من بطنها
    Özelikle altın rengi yaptım erkek-kız fark etmez diye. Open Subtitles أتمنى إلا تمانعين أنها ذهبية لأنها طبيعية
    Veli-öğretmen gecesinde parlak altın rengi şortu giydiği hâli dışında. Open Subtitles عدا عندما ارتدت ذلك السروال الذهبي اللامع في اجتماع المدرسة.
    Mavi ipi eline dolar dolamaz düğümler mavi'den altın rengi olana gidecekti. Open Subtitles مرة أخرى يربط الحبل الأزرق حول يده والعُقِد تنحل من الحبل الأزرق لتصبح بالحبل الذهبي
    Ekmek altın rengi olana, peynir eriyene kadar izlemeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تراقبه حتى يصير الخبز ذهبي وحتى يذوب الجبن
    Başında şu altın rengi karton taçlardan vardı, Open Subtitles كان يرتدي أحد تلك التيجان الذهبية الورقية
    Cha-cha yapmayı düşünüyoruz ama daha karar vermiş değiliz ...ve hani birbirine uyumlu altın rengi elbiselerden alacağız. Open Subtitles كنت افكر برقصة التشاتشا لكن لم نكتشف الطريقة بعد وسوف نجلب بعض الملابس المتشابه الذهبية لهذه المنافسة
    altın rengi harflerle yazılmış kağıt kabını beğendin mi? Open Subtitles هل جعبتك السترة مع الرسائل الذهبية الراقية؟
    Hazineyi alıp Merilandria'ya doğru yelken açacağız ve parıldayan okyanusun yanı başında altın rengi kumların üzerinde gezinip her gece farklı bir kadınla birlikte olup hayatların en konforlusunu yaşayacağız. Open Subtitles و سنعيش فى رغدعلى بريق المحيط و الرمال الذهبية مع أمرأة مختلفة بكل ليلة.
    Hala ateş açılan altın rengi Plymouth'u arıyorlar. Open Subtitles لا يزالون يبحثون عن السيارة الذهبية التي تواجد بها الرامي
    Ve siyah yerine altın rengi bir mercedes gönderme cüretinde bulundular. Open Subtitles و قد تجرؤا على إرسال سيارة مرسيدس ذهبية عوضاً عن واحدة سوداء
    Tek yaptıkları, etrafta koşturup altın rengi Kia arabaya binmek. Open Subtitles اركض في الأرجاء وأقود سيارة ذهبية من نوع كيا, .هذا كل ما لديهم
    Krem rengi süet botlar, keten pantolonlar, altın rengi fularlar. Open Subtitles لدينا أحذية بجلد سويدي، و بناطيل من الكتان و ربطات عنق ذهبية
    Ve başımda da altın rengi futbol kaskı. Open Subtitles . هنا و على الرأس كرة قدم ذهبية
    Evet. altın rengi kaplamalı konservelerde kırmızı böcekler. Open Subtitles نعم , عليها علامة ذهبية مع سرطان أحمر
    Çölde yaşayalım. Orada gün batımının mavi altın rengi, ışığını saçlarına... Open Subtitles سنعيش في الصحراء، حيث الضؤ الازرق الذهبي للغروب يسقط على شعركِ...
    Çirkin altın rengi boyasının altındaki... bizim gümüş rengimiz, bizim muhteşem gümüş rengimiz. Open Subtitles تحت الذهبي البشع الفضي خاصتنا؛ الفضي الرائع
    Uzman izciler altın rengi eşarp takacaklar. Open Subtitles الكشّاف المميز سيحصل على الوشاح الذهبي ليرتديه.
    Yeniden boyansa iyi olur. altın rengi iyi gider. Open Subtitles يجب أن يُطلى المكان الذهبي، بحاجة إلى المزيد من اللون ذهبي
    - Hayır. Tenine gitmedi. altın rengi olan bir tane olmalı orada. Open Subtitles لا، ذلك لا يليق يجب أن يكون واحد ذهبي هناك
    Artık altın rengi olmak istemiyor musun? Open Subtitles ألا تريد أن تكون ذهبياً مرةً أخرى ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more