Hiçbir şey bu çocuğun kafasının altın tepside sunulması kadar hayatımı kolaylaştıramazdı. | Open Subtitles | كل ما أتمناه هو تقديم رأس هذا الصبي للعدالة على طبق من فضة لكنني فقط لا أصدق ذلك |
Bu kız bana altın tepside ikram edildi. | Open Subtitles | لقد تم تقديمي لتلك الفتاة . على طبق من فضة |
Tabii, altın tepside önüne sürmüş oldum. | Open Subtitles | بالطبع لقد قمت بتقديمه على طبق من فضة |
- Berlin, boynuna bomba doladıktan sonra Fitch'i bize altın tepside sundu. | Open Subtitles | برلين سلم لنا فيتش على طبق من فضة |
Size adamı altın tepside sundum. | Open Subtitles | لقد أحضرته لك ! على طبق من فضة |