Caroline yer altında olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | تحت الارض وكارولين قالت أنه تحت الأرض ، صحيح ؟ |
Arabanın ön koltuğunun altında olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | هم لا يعلمون أنه تحت مقعد السيارة فقط |
Michael, U/North onun kontrol altında olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | مايكل)، تريد (يو/نورث) أن تعرف) أنه تحت السيطرة |
Ra's'a bunu senin yaptığını, Thea'nın senin kontrolün altında olduğunu söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأقول هذا كان لكم في رع، أن ثيا كان تحت سيطرتك. |
Raporun, onun vücudu akut bir stres altında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | يشير تقريركم إلى أن جسدها كان تحت الضغط الحاد. |
Baskı altında olduğunu biliyorum... ama son zamanlarda bambaşka biri oldu. | Open Subtitles | اعلم انه تحت الضغط الان لكنه بالفترة الاخيرة بدا كانه شخص اخر |
Büyük stres altında olduğunu düşünmeme yol açan ithamlarda buşundu. | Open Subtitles | وقدم بعض الاتهامات التي تقودني إلى الاعتقاد انه تحت الكثير من الضغوطات |
FBI'da ki arkadaşların şehrin terörist tehdit altında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني اصدقاؤك في مكتب المباحث بأن المدينة تتعرض لنوع من التهديد الإرهابي |
Kontrolün altında olduğunu garanti etmiştin. | Open Subtitles | لقد أكدت لنا أنه تحت سيطرتك |
Bu ağacın altında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | .لم يقل أنه تحت هذه الشجرة |
Jack Gruber adlı adamın kontrolü altında olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنه تحت تحكم هذا الرجل، (جاك غروبر). |
Onu bulduğunuzda yaklaşık olarak 60 saattir su altında olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | أود أن أقول انها تريد كان تحت الماء ما يقرب من 60 ساعة عندما وجدت لها. |
O, gördüğü herkesin gizli bir tehdit altında olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إكتشف أن كل شخص يراه كان تحت خطر محدق لا مرئي |
Evet, büyük baskı altında olduğunu söyledi ya. | Open Subtitles | نعم، حسناً، قال انّه كان تحت الكثير من الضغوط |
Baskı altında olduğunu görmüyor musun? Bu bir tuzak! | Open Subtitles | ألا ترى انه تحت الإكراه إنه فخ |
Onun zan altında olduğunu biliyorum ama kendini tıbba adamış birisinden başkası değil o. | Open Subtitles | انه تحت الغيم و لكن ... .... لا يوجد شخص اكثر تفانيا فى الطب . |
Büro'daki arkadaşların, şehrin bir çeşit terör tehdidi altında olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرني اصدقاؤك في مكتب المباحث بأن المدينة تتعرض لنوع من التهديد الإرهابي |