"altında yaşayan" - Translation from Turkish to Arabic

    • تعيش تحت
        
    • يعيش تحت
        
    • الذين يعيشون
        
    • يعيشون تحت
        
    Sigara makinesinin altında yaşayan bir dev değilim. Open Subtitles لست وحشة تعيش تحت آلة بيع السجائر, صحيح؟
    Hiçbir yere gidemem. Bu şehrin altında yaşayan Macralar var! Open Subtitles لن أذهب لأي مكان سوجد ماكرا تعيش تحت المدينة.
    Toprak altında yaşayan yaratıklarla ilgili bir efsaneydi. Open Subtitles عن أسطورة عن مخلوقات كانت تعيش تحت ألآرض
    Banyan ağacının altında yaşayan bir kimse bile bir başkasının desteğine muhtaçtır. Open Subtitles التي يمكنها أن تهمل أساسها الإقتصادي. حتى أي شخص يعيش تحت شجرة راسخة يكون عالة
    Bunu berbat edebilecek tek şey ise şehrin altında yaşayan çılgın bir bilim adamının intikam hırsı olabilirdi. Open Subtitles الشئ الوحيد الذي يمكن ان يفسد الامور هو ان يكون هناك عالم مجنون يراهن على الانتقام يعيش تحت المدينة
    İnsanın belini kıran ve ruhunu ezen aşırı yoksulluk altında yaşayan insanların sayısı 1990'da dünya nüfusunun yüzde 43'ünden 2000'de yüzde 33'e ve sonra 2010'da yüzde 21'e düştü. TED ينخفض عدد الناس الذين يعيشون في الفقر الشديد من ٤٣ في المئة من سكان العالم في عام ١٩٩٠ إلى ٣٣ في المئة في عام ٢٠٠٠ وثم إلى ٢١ في المئة في ٢٠١٠.
    Aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri nasıl olur da hayır...öyle değil bir hainin saklanmakta olan kızıyla mı evlenmek istiyorsun? Open Subtitles كيف أفراد الأسره يعيشون تحت سقف واحد لا .. إنها ليست كذلك
    University Heights köprüsünün altında yaşayan evsiz bir kadın vardı. Open Subtitles وكانت هناك تلك المرأة المشردة .التي تعيش تحت جسر مرتفعات الجامعة
    2018 Mayıs'ında, federal yoksulluk sınırının altında yaşayan bin anneyi Amerikan hastanelerinde doğum yaptıktan kısa bir süre sonra toplamaya başladık. TED في مايو عام 2018، بدأنا بتوظيف 1000 أم تعيش تحت خط الفقر الفدرالي بعد فترة قصيرة من الولادة في عدد من المستشفيات الأمريكية.
    Slav Ruslar tarafından desteklenen Sırbistan, kendisini Balkanlarda yabancı yönetimler altında yaşayan Slavlar için tek bağımsızlık umudu olarak görüyordu. Open Subtitles كانت صربيا المدعومة من روسيا السلافية ترى نفسها الأمل الوحيد في الاستقلال.. للأعراق السلافية التي تعيش تحت الحكم الأجنبي في منطقة البلقان
    Belki daha Yeryüzü'nün altında yaşayan bir uygarlık kadardır. Open Subtitles حضارة بأكملها على الأرجح تعيش تحت الأرض
    O bizim çatı altında yaşayan ediliyor. Open Subtitles بينما هي تعيش تحت سقفنا
    Hannover Sokağı Köprüsünün altında yaşayan dört kişilik bir aile var. Open Subtitles عائلة من 4 أفراد تعيش تحت جسر (هانوفر)
    Bu köşede edepsiz, rezil buzdolabının altında yaşayan... Open Subtitles في هذه الزاوية إنه مقرف ، إنه وسخ يعيش تحت الثلاجة
    Aslında, eğer istersen biftek kamyonumun altında yaşayan bir eleman var. İkinizi tanıştırabilirim. Open Subtitles في الحقيقة، ثمّة شخصٌ يعيش تحت شاحنتي، يمكن أن أعرّفكما على بعض.
    AIDS denen Demokles'in kılıcının altında yaşayan bir adam tanıyorum. Open Subtitles أنا أعرف رجلاً... يعيش تحت كارثة... ...
    Adaletsizlik altında yaşayan insanlar için bir etki yaratmak istedim. Böylece belgeselci gazeteci oldum ve Kuzey Kore'de 140 gün mahkum olarak tutulmama sebep olan da bu, yani benim işim. TED أردت أن يكون لي تأثيري الخاص لأجل الذين يعيشون تحت وطأة الظلم؛ ولهذا السبب أصبحت صحفية وثائقية. ولهذا السبب أصبحت أسيرة في كوريا الشمالية لمدة 140 يومًا.
    Bu çatının altında yaşayan herkes... Open Subtitles إلى كل هؤلاء الذين يعيشون تحت هذا السقف
    Belki, gece yiyecekleri çalmak için döşemenin altında yaşayan minik yaratıklar vardır. Open Subtitles ربّما هناك أناس صغار يعيشون تحت ألواح الأرضيّة الذين يخرجون في الليل لسرقة طعامك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more