Hayır, o bulduğu Althea Sanderson adına açılmış bir dava için onu aldığımızı sanıyor. | Open Subtitles | لا ، انه يعتقد اننا نريد جزء من قضية وجدها تحت اسم ألثيا ساندرسن |
Sekiz iyi müvekkilim var, ancak bunlardan biri Althea Sanderson, davasının sonuçlanması neredeyse garanti olan iyi bir müvekkil. | Open Subtitles | عِنْدي ثمانية زبائنِ جيدينِ لكن أحد أولئك الزبائنِ "ألثيا ساندرسن"، إنها عميلة رائعة |
Sadece bizim için değil, Althea ve onun ailesi içinde. | Open Subtitles | ليس فقط لنا، لكن ألثيا وعائلتها |
Althea Sanderson sadece kalp krizi geçirmedi. | Open Subtitles | ألثيا ساندرسن لَمْ تتعرض لنوبة قلبية |
Althea Sanderson neredeyse DC Tech tarafından kalbine takılan bozuk bir stent yüzünden ölüyordu. | Open Subtitles | ألثيا ساندرسن كَانتْ مقتولة تقريباً مِن قِبل عيب في دعامة قلبية صمّمتْ من قبل العاصمة للتقنيةِ . |
Althea Teyzen sizinle ilgilenecek, fakat sen koca bir çocuksun. | Open Subtitles | عمتك (ألثيا) ستقوم بعنايتكم لكنك, الولد الكبير |
Seni gördüğüme sevindim Althea. | Open Subtitles | (صافح (ألثيا ـ من الجيد رؤيتك ـ مرحباً بعودتك |
Althea Jarry, yarın şerif departmanının idaresini üstleniyor. | Open Subtitles | (ألثيا جيري)، ستتولى منصب المأمور يوم غد |
Sayın konuklar, burada Althea Tıknaz'ın yaşamını yad etmek için toplandık. | Open Subtitles | أعزائي، نحن هنا مجتمعون لتكريم (ألثيا شحيم) |
Sekiz iyi müvekkilim var ama bunlardan biri, davası sonuçlanmak üzere olan Althea Sanderson. | Open Subtitles | لدي ثمانية عملاء (لكن واحداً منهم (ألثيا ساندرسن قضيتها على وشك تسوية |
Şirketin tek müvekkili Althea Sanderson değil. | Open Subtitles | ألثيا ساندرسون) ليست عميلة الشركة الوحيدة) |
Kalbin daha iyi çalışmasını sağlıyorsa o zaman neden Althea'nınkini daha kötü yaptı? | Open Subtitles | حسناً ، إذا كان من المفترض أن يجعل قلبك يعمل بشكل أفضل لماذا جعل (ألثيا) أسوء؟ |
Althea davası Mitch ile birlikte DC'de aldığımız ilk davaydı. | Open Subtitles | ألثيا) قضيتنا الأولى) تولها (ميتش) عندما وصلنا واشنطن |
Tüm bu kağıtlarda Althea'nın davasını kanıtlayacak ne varsa arıyorlar. | Open Subtitles | أيا كان مخفياً في هذه الأوراق (يوجد الذي يُثبت قضية (ألثيا |
Althea davasını kazanmanın yolunu. | Open Subtitles | البطاقة الذهبية (هناك طريقة لكسب قضية (ألثيا |
- Yani Althea'ya taktıkları stent bu mu? | Open Subtitles | لذا هذه هي الدعامة التي (وضعوه بقلب (ألثيا |
Althea tasarımı yüzünden bu kadar hasta oldu. | Open Subtitles | أحدى تصحيح التصميم فيها خلل هو الذي جعل (ألثيا) مريضة جداً |
Kayıtlara göre Althea'ya takılmasının 18 ay öncesinden beri biliyorlar. | Open Subtitles | كتبت هذه الخطة قبل 18 شهر من حصول (ألثيا) على الدعامة |
Althea Sanderson'da bundan olsaydı şu anda ölüm döşeğinde olmazdı. | Open Subtitles | وإذا (ألثيا ساندرسون) حصلت عليه لم يكن من المفترض أن تموت |
- Ben, Althea. Sana patladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | معك (ألثيا)، متأسفة أنّي غضبت عليك،في المرة السابقة |