"ama bu sadece" - Translation from Turkish to Arabic

    • لكنها مجرد
        
    • لكن هذا فقط
        
    • لكن ذلك كان
        
    • لكن الأمر فقط
        
    • ولكن هذا فقط
        
    • ولكنها فقط
        
    • ولكن هذا كان مجرد
        
    • لكنها كانت مجرد
        
    • لكن هذا مجرد
        
    • لكن هذه فقط
        
    • لكن هذه مجرد
        
    • لكن كان ذلك
        
    ama bu sadece bir prototip. - Tüm kabloları sökmelisin. - Tamam. Open Subtitles لكنها مجرد خدعة، انزع كل الأسلاك كما شئت لكن لا تسقط هذا
    Her kaybettiğin maçtan sonra böyle davranıyorsun... ama bu sadece bir maç. Open Subtitles في كل مرة تخسرين فيها المباراة يحصل لك هذا الموقف لكنها مجرد مباراة
    ama bu sadece yardım etmek istersem olacak değil mi? Open Subtitles لكن هذا فقط إذا وافقت على المساعدة ، صحيح ؟
    Evet, ama bu sadece yazarlar derneği sağlık sigortası içindi. Open Subtitles أجل، لكن هذا فقط لأجل رابطة التأمين الصحي للكتّاب
    Atletik yapılı kadınları onlardan hoşlandığın için seçtiğini sanıyorduk ama bu sadece bir sebepti değil mi? Open Subtitles تعرف نظن انك تختار النساء ذوات البنية الرياضية لأنك كنت منجذبا اليهن لكن ذلك كان جزءا فقط صحيح؟
    ama bu sadece başımın çaresine bakmamla alâkalı. Open Subtitles لكن الأمر فقط حتى أعتني بنفسي
    ama bu sadece koleksiyonlarının yapay bir karışımı, yönetimin hangilerini bir araya getireceğine karar vermesine ve hangisinin nerede doğduğuna, satın alındığına ya da getirildiğine bağlı. Open Subtitles ولكن هذا فقط خيالات مُجمعة من تشكيلتِهِم.. كيفما قررت الإدارة أن تضُعهُم سوياً.. وأياً مِنهُم لو صُدِف أنهُ ولِد..
    ama bu sadece sendika seçimine ilişkin bir makale. Open Subtitles ولكنها فقط مقالة عن انتخابات اتحادية
    ama bu sadece bir koruma görevi ve bundan iyi bir hikaye çıkmaz, değil mi? Open Subtitles لكنها مجرد مهمة حماية لذا لا اعتقد أنها ستكون قصة جيدة, صحيح ؟
    Kulağa çok eskiymiş gibi gelebilir ama bu sadece jeolojik bir göz açıp kapamadır. Open Subtitles قد يبدو ذلك قديم، لكنها مجرد ومضة عينٍ جيولوجية.
    Evet, ama bu sadece Yazarlar Derneği'nden sağlık sigortası almak içindi. Open Subtitles أجل، لكن هذا فقط لأجل رابطة التأمين الصحي للكتّاب
    Birkaç herifle yatmıştım ama bu sadece üvey babamdan uzaklaşabilmem içindi. Open Subtitles نمت مع بعض الرجال و لكن هذا فقط لكي أبتعد عن زوج أمي
    Bakın, görüştüğüm kadınlarla elden ele para geçmiş olabilir ama bu sadece zaman ayırdıkları içindi. Open Subtitles إسمعوا,أولئك النسوة اللاتي حصلت على جلسات منهن حسنا,ربما مقابل بعض المال لكن ذلك كان مقابل وقتهن
    Dur, ama bu sadece bir kazaydı. Open Subtitles أنتظري، لكن ذلك كان مجرد حادث.
    ama bu sadece başımın çaresine bakmamla alâkalı. Open Subtitles لكن الأمر فقط حتى أعتني بنفسي
    Giles, özür dilerim, ama bu sadece buraya ziyaretimizin devamı için. Open Subtitles جايلز . آسف ولكن هذا فقط في مدة اقامتنا
    ama bu sadece gürültü. Open Subtitles ولكنها فقط ضوضاء
    ama bu sadece bir ön soruşturmaydı. Open Subtitles أعني، ولكن هذا كان مجرد الجلسة التمهيدية.
    - ama bu sadece küçük bir... - Dokunuştu. Biliyorum. Open Subtitles لكنها كانت مجرد لمسة صغيرة، أعلم
    Aksesuarlar çok iyi ama bu sadece eski bir ev. Open Subtitles إنّ الاساسيات رائعة، لكن هذا مجرد بيت قديم
    ama bu sadece bir benzetim. Canını yakmaması gerekir. Open Subtitles نعم , لكن هذه فقط محاكاة لايجب أن يكون هذا مؤلماً
    Pekala, işimiz bitti ama bu sadece tesadüf. Open Subtitles حسناً, لقد إنتهى الكلام لكن هذه مجرد صدفة
    Hatta öleceğime emindim. ama bu sadece korkağın teki olduğumdan. Open Subtitles اعتقدت وقتها أني سأموت, و لكن كان ذلك بسبب اني كنت جبـان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more