Senin için her şeyi yaparım Ama bunu değil | Open Subtitles | أنت تعرف أنني أفعل أي شئ من أجلك و لكن ليس هذا! |
Sana herşeyi anlattığını biliyorum. Ama bunu değil. | Open Subtitles | أعلم أنها اخبرتك بكل شيء لكن ليس هذا |
Evet, Ama bunu değil. | Open Subtitles | أجل، لكن ليس هذا. |
Amfizem (ciğerde hava kalması), sakat doğumlar, kanser, Ama bunu değil. | Open Subtitles | انتفاخ، اعاقة انجابية، سرطان ولكن ليس هذا. |
Amfizem, sakat doğumlar, kanser, Ama bunu değil. | Open Subtitles | انتفاخ، اعاقة انجابية، سرطان ولكن ليس هذا. |
Arkadan kulak memelerinin kıpırdadığını ya da kafasının sallanışını gördüm Ama bunu değil. | Open Subtitles | من الخلف شاهدت شحمتي أذنه تتذبذبان أو رأسه يهتز لكن ليس ذلك |
- Askerleri severim Ama bunu değil. | Open Subtitles | -أنا أقدر الجنود , لكن ليس هذا |
Ama bunu değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا. |
Ama bunu değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا |
Ama bunu değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا. |
Ama bunu değil. | Open Subtitles | لكن ليس هذا. |
Hayır,bunları kurşunlar yapmış olmalı... Ama bunu değil. | Open Subtitles | ربما تكون الرصاصات قد فعلت هذا . ولكن ليس هذا |
Evet, Ama bunu değil. | Open Subtitles | ألعب، ولكن ليس هذا |
Aynı fikirdeyim, Ama bunu değil. | Open Subtitles | -أتفق معك في هذا، ولكن ليس هذا ما نفعله |
- Bilmiyorum. - Ama bunu değil. | Open Subtitles | -لا أدري، ولكن ليس هذا |
Tonla şeyi bok edebilirim Ama bunu değil. | Open Subtitles | أنا مُستعد لأفسد الكثير من الأمور لكن ليس ذلك |