Kabul ediyorum, ama duygular da yeterli değil. | Open Subtitles | اوافقك , لكن المشاعر ليست كافية |
ama duygular yine aynı. | Open Subtitles | لكن المشاعر دائما نفس بعض |
Dil hiç olmadığı kadar yabancı ama duygular da o kadar açıktı. | Open Subtitles | بأفعال و مصالح (دوجال) الأنانيّة اللغة كانت غريبة للغاية و لكن المشاعر التي تعلو وجهه كانت واضحة |
Biraz kararsız ama duygular oldukça güçlü. Doğruyu söylüyor. | Open Subtitles | الأمر متهادٍ قليلاً ولكن العواطف قوية، إنّها تقول الحقيقة |
Chuck, Sarah'a bir şeyleri hatırlaması için baskı yapamayız ama duygular, hisler bunlar çok güçlü şeylerdir. | Open Subtitles | (تشاك)، من الواضح أنّه لا يُمكننا إجبار (سارة) على التذكّر... ولكن العواطف والمشاعر، تلك هي الأمور القويّة. |