| Sizi rahatsız etmek istemezdim Ama eşiniz bana her zaman çok kibar davranır. | Open Subtitles | لا أريد إزاعجك, لكن زوجتك دائمًا لطيفة معي. |
| Üzgünüm Bay Vargas Ama eşiniz rahatsız edilmemek için kesin talimat verdi. | Open Subtitles | أعتذر يا سيدى و لكن زوجتك قد أصدرت تعليمات واضحة بألا يزعجها أحد |
| Ama eşiniz sağlıklı ve tekrar hamile kalabilir. | Open Subtitles | لكن زوجتك بصحة جيدة , وستكون قادرة على انجاب أطفال آخرين بالتأكيد |
| Bunu söylediğim çok üzgünüm Ama eşiniz doğumdan sağ çıkamadı. | Open Subtitles | أنا مـاسف جداً لأخبرك هذا، و لكن زوجتك لم تنجُ من الولادة. |
| Bir memurun size haber vereceğini söylediler Ama eşiniz hemen öğrenmenizi istediği için geldim. | Open Subtitles | إنه على قيد الحياة ، المسعفون قالوا إن أحد ضباط الشرطة سيأتي ليخبرك لكن زوجك أراد أن تعرفي على الفور ، لذا جئت |
| Bayan Henney, hafızanızı mı kaybettiniz bilmiyorum Ama eşiniz bana dava açtı. | Open Subtitles | إسمعي سيدة " هيني " لا أعلم إن كان لديك حالة من الخرف لكن زوجك يقاضيني |
| Olaydan sonra elbiselerinizi yaktınız ama, eşiniz atletinizi yangından çıkarmış. | Open Subtitles | حاولت إحراق الملابس التي كنت تلبسها عندما قتلته، لكن زوجتك سحبت سروالك الداخلي خارج النار |
| Bunu söylediğim için kusuruma bakmayın Ama eşiniz düşük yapmış. | Open Subtitles | أنا آسفة لقول هذا ، لكن زوجتك فقدت حملها |
| Elbette Ama eşiniz Alman. | Open Subtitles | بالطبع لكن زوجتك ألمانية |
| Ama eşiniz ve doğmamış kızınızın size burada ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن زوجتك وابنتك يحتاجانك هنا |
| Ama eşiniz ve doğmamış kızınızın size burada ihtiyacı var. | Open Subtitles | لكن زوجتك وابنتك يحتاجانك هنا |
| Ama eşiniz kıskançlık etti. | Open Subtitles | لكن زوجتك كانت غيورة. |