ama henüz burada kimseyi öldürmedi. | Open Subtitles | وأحرقَ مصنعاً , ولكنه لم يقتل أحداً هنا بعد |
Adams 1 5 yıl boyunca köle karşıtlarıyla flört etti ama henüz hiçbirini evine almadı. | Open Subtitles | تم تصنيف آدم كرافض للعبودية لمدة 15 سنة ولكن لم يأخذ أحداً لمنزله قط |
Kamera görüntülerine ulaştık ama henüz tam yerini tespit edemedik. | Open Subtitles | لقد عثرنا على لقطات مراقبة لكننا لم نحدد موقعهم بعد |
ama henüz bitirmedin ve İç Güvenlik'le çene çalacak zamanın var. | Open Subtitles | ولكنكِ لم تنجزي الأمر، ولازال لديك وقت للثرثرة مع هيئة الأمن القومي |
Konuyu deşip durmamı bağışla, ama henüz tam anlayamadım. | Open Subtitles | أنا آسفة أن أتمادى في كلامي ولكني لم أفهم بعد |
ama henüz kelime anlamı belirsizliğiyle ilgili bir çalışma yayınlamamışsınız. | Open Subtitles | لكنك لم تنشر بعد عن الموضوع .عن معنى الكلمة بوضوح |
Ölüler için bir tür geiger sayacı gibi olduğumu biliyorum ama henüz bunu nasıl açıp kapatacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أعنى، أنا أعرف أننى بمثابة عداد جايجر للتنبؤ بحدوث الوفيات لكننى.. لا أعلم كيف أشغله أو اطفئه حتى الآن |
Bilincini bellek bankasında gördüm ama henüz kimseye görünmemiştin ben de ne düşüneceğimi bilemedim. | Open Subtitles | لقد رأيت وعيك فى بنك الذاكره ولكنك لم تظهرى لأحد بعد لذا لم اعرف ما الذى حدث |
AB bizi desteklediği için ama henüz Euro bizi kirletmedi. | Open Subtitles | لإننا مدعومين من الإتحاد الأوروبي ولكننا لم نلطخ اليورو بعد |
Newman'ın hayati organları sabit, ama henüz bilincini açamadılar. Bu Cavanaugh. | Open Subtitles | أعضاء نيومان مستقره ولكنه لم يستعد وعيه أنه كافانوف |
Ona mesaj gönderdik, ama henüz cevap gelmedi ki, bu onun için pek normal değil. | Open Subtitles | لقد بعثنا له برسالة ولكنه لم يرد وهو أمر غير طبيعي بالنسبة له |
İyi ama henüz ameliyat öncesi tahlilleri hazır değil. | Open Subtitles | لدي وقت لذلك. حسنا, ولكنه لم يقم بعمل فحوصات ماقبل العملية |
Başkente gitmişti ama henüz geri dönmedi. | Open Subtitles | اللورد بانج غادر الي العاصمه ولكن لم يعد |
John'a birkaç test yaptılar ama henüz hiçbir sonuç yok. | Open Subtitles | لقد أجروا فحوصات على جون ولكن لم يجدوا شيئا |
Parmak Kesen'in Mançurya'ya geldigini duymustum, ama henüz kendisini gören olmadi. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه أتى إلى منشوريا ولكن لم يستطع أي شخص رؤيته |
ama henüz işimiz bitmedi. Çünkü, daha Dördüncü Aşama'dan -ki şahanedir- Beşinci Aşama'ya nasıl geçeceğimiz meselesi var. | TED | لكننا لم ننتهي بعد. بسبب كيف يمكننا الإنتقال من المرحلة الرابعة، التي هي عظيم، الى المرحلة الخامسة؟ |
ama henüz aradığın şeyi bulamadın. | Open Subtitles | ولكنكِ لم تعثري على سبب مجيئكِ بعد |
Çünkü burada oturuyordum ve bir işaret bekliyordum ama henüz almadım. | Open Subtitles | لأني كنت جالسة هنا في انتظار إشارة ما، ولكني لم أتلقَّ واحدة |
ama henüz halenizi kazanamadınız. | Open Subtitles | و هكذا أنت و لكنك لم تفز بهالتك حتى الآن |
Ölüler için bir tür geiger sayacı gibi olduğumu biliyorum ama henüz bunu nasıl açıp kapatacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | أعنى، أنا أعرف أننى بمثابة عداد جايجر للتنبؤ بحدوث الوفيات لكننى.. لا أعلم كيف أشغله أو اطفئه حتى الآن |
Evet, o gün restoranda sana söylemek istedim ama henüz bana inanmaya hazır değildin. | Open Subtitles | أجل، أردت إخبارك بذلك ذاك اليوم في المطعم، ولكنك لم تكوني مستعدة للتصديق |
Clark hakkında bir şeyler buluruz sandık ama henüz açamadık. | Open Subtitles | كنا نأمل أن نجد أجوبة عن كلارك بداخلها ولكننا لم نستطع فتحها |
- Teşekkürler. Bu melodi hep aklımdaydı, ama henüz sözlerini yazamadım. | Open Subtitles | شكراً، لقد كان لدي هذا اللحن لمدة لاكنني لم أجد لها الكلمات الملائمة |
Bir gün, tacımı aldığında yeterince güçlü olacaksın, ama henüz değil. | Open Subtitles | يوماً ما ستكون قوياً بما يكفي لتأخذ تاجي لكن ليس بعد |