"ama her zamanki gibi" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن كالعادة
        
    • لكن كالعادة
        
    • لكن كالمعتاد
        
    Pekala, bak, onun ölmesini isteyecek kadar kızgın olmadığımı söyleyemem, ama her zamanki gibi inşaatçılığın eski yasaları gereği bunu yapmam. Open Subtitles حسناً أنظر لا أستطيع القول أني لم أكن غاضب كفاية حتى أريد الرجل ميت ولكن كالعادة تراجعت وفق قانون البناة
    Ödevinin belli bir kaliteye sahip olduğunu söylemek zorundayım, ama her zamanki gibi konudan oldukça sapmışsın. Open Subtitles التقرير يوّضح عمل متقن، ولكن كالعادة لا علاقة له بموضوعنا
    Ben ve ben sana yardım etmeye çalıştık, ama her zamanki gibi, bu iş için en iyisi sensin. Open Subtitles انا وبين حاولنا مساعدتك ولكن كالعادة فأنتي افضل شخص لهذا العمل
    Bu çatışmayı kazanmış olabilirler... ama her zamanki gibi savaşı Carlos Santana kazanacak. Open Subtitles يعتقدون انهم فازوا بهذه الجولة لكن كالعادة كارلوس سانتانا سوف يفوز بالحرب
    Sana belli etmeye çalıştım ama her zamanki gibi beceremedim. Open Subtitles حاولتُ إرْسال أنت تُشيرُ، لكن كالمعتاد أنا لُعِنتُ غير ملحوظ أيضاً.
    Senden bunu koparmak için işkence yapmak zorunda kalacağımı sanmıştım ama her zamanki gibi, merhametin senin çöküşünün nedeni. Open Subtitles اعتقدت اني ساضطر ان اذرف الدموع لانتزعها منك ولكن كالعادة الشفقة هي نقطة ضعفك
    Uyardım ama her zamanki gibi dinlemedin. Open Subtitles أنا حذرتك ولكن كالعادة أنت لا تستمع
    Uyardım ama her zamanki gibi dinlemedin. Open Subtitles أنا حذرتكم، ولكن كالعادة أنت لا تستمع.
    Evet ama her zamanki gibi birlikte çalışıp bir plan bulacağız. Open Subtitles أجل، ولكن كالعادة سنعمل معًا ونأتي بخطة
    ama her zamanki gibi, Senden bişi alıcam. Open Subtitles . ولكن كالعادة سآخذ شيئاً منك
    Yazarımız Bay Collins'i de tanıştırmak isterdim ama her zamanki gibi geç kaldı. Open Subtitles وأحب أن أقدم لك مؤلفنا السيد (كولينز) ولكن كالعادة إنه متأخر.
    ama her zamanki gibi her şey senin... istediğin gibi olsun istiyorsun! Open Subtitles و لكن , كالعادة... . يجب أن تجعلي الأمور حسب ما تعتقدي بأنها يجب أن تكون
    FBI'a o mesajı göndermemiş olsaydın Sarah hala yaşıyor olurdu ama her zamanki gibi yarattığın ikincil hasarları hiç düşünmüyorsun. Open Subtitles لو لم تُرسِلي تلك الرسالة للمباحث الفيدرالية كانت ستبقى على قيد الحياة، لكن كالعادة لم تفكّري بشأن الأضرار الجانبية التي قد تُحدِثينها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more