Evet banliyolarda oturuyoruz Ama işim şehir içinde. | Open Subtitles | ،حسنا، نحن نعيش في الضواحي لكن عملي في المدينة |
Evlat edinmeye çalışıyorum, Ama işim bunu imkansız hale getiriyor. | Open Subtitles | أنا أُحاول تبني طفل، لكن عملي يجعل الأمر مُستحيل |
Jake, senden gerçekten hoşlanıyorum Ama işim benim için çok önemli. | Open Subtitles | "أنا معجبة بك حقاً يا "جايك لكن عملي في غاية الأهمية لي أيضاً |
Bir süre evliydim Ama işim araya girdi. | Open Subtitles | كنت متزوجة لبعض الوقت ولكن عملي وقف بطريق زواجي |
Şu an izinliyim Ama işim, bir minotor gibi giyinip, çocuklara uyuşturucunun zararlarını anlatmak. | Open Subtitles | أنا الأن متوقف عن العمل نوعا ما ولكن عملي كان أن ألبس كالمينوتور وأبعد الأطفال عن المخدرات |
Ama işim, dost kazanmak değil. Kötü şeylerin olmasını engellemek. | Open Subtitles | لكن وظيفتي ليست لكسب الأصدقاء بل لوقف الأشياء السيّئة من الحدوث |
Ama işim dolayısıyla her yerde bulundum. Avustralya, Hong Kong, Paris. | Open Subtitles | لكن عملي جعلني أسافر في كل الأرجاء (أستراليا)، (هونغ كونغ)، (باريس). |
Seni çok seviyorum. Ama işim... Benim için, bilirsin? | Open Subtitles | لكن عملي هو لي، أتفهم؟ |
- Ama işim benim hayatım. | Open Subtitles | -و لا تفكري حتى بالعودة - لكن عملي هو حياتي . |
Fark etmemiş olabilirsin Ama işim, kişiliğimin büyük bir parçasını oluşturuyor. | Open Subtitles | ربما لم تكن قد لاحظت، ولكن عملي جزء كبير مني |
Sadece de ki, "Phoebe, seni seviyorum Ama işim benim hayatım." | Open Subtitles | قل "فيبي انا احبك ولكن عملي هو حياتي |
Ama işim var. | Open Subtitles | ولكن عملي... |
Ama işim var. | Open Subtitles | ولكن عملي... |
Ama işim benim her şeyim, ve sizin söyleyeceğiniz birkaç iyi söz... | Open Subtitles | لكن وظيفتي تعني لي كل شيء، وأنا أعلم أن كلمة جيدة منك من الممكن.. |