Çıkmana izin verirdim, Ama Marcus bu şirin tabelayı hazırlamış. | Open Subtitles | ..أنا سأسمحُ لك بالصعود لكن لكن ماركوس صمّم هذه العِبارة الرائعة وجدت نسيج القنب الرائعة هذه |
Ve bunun zaman ve para kaybı olduğu kanıtlanmıştı. Ama Marcus bir arkadaşımın arkadaşıydı, bu yüzden gittim. | Open Subtitles | كانت تبدو إنها مضيعة للوقت والمال لكن ماركوس كان صديقاً لزميلي لذلك ذهبت |
Ama Marcus Aurelius sıra dışı bir imparatordu. | Open Subtitles | لكن ماركوس اوريليوس كان امبراطورا استثنائيا |
Bak, seni bununla rahatsız etmek istemiyorum Ama Marcus'u Çocukları Kurtarın'dan yazın için aradılar. | Open Subtitles | اسمع , لا أريد ان أزعجك بهذا ولكن ماركوس تلقى أتصال من منظمة أنقاذ الأطفال بخصوص |
Ben de öyle düşünüyordum, Ama Marcus onun merkeze uğradığını ve ne istediğini söylemediğini söyledi. | Open Subtitles | وأنا أيضا ولكن ماركوس قال أنها مرت ب الحادي عشر ولم تقول ماذا أرادت |
Hoş olmayan mekanlara çok sayıda ziyarete mal oldu Ama Marcus ve ben Simon De Merville'i Arnavut mafyasının öldürtmediğini öğrendik. | Open Subtitles | لذا, لقد احتاج الأمر للكثير من الزيارات لكثير من الأماكن السيئة, لكن (ماركوس) وانا كنا قادرين على تأكيد أن لا أحد |
Biliyorum Ama Marcus, Oxford'u da düşünmemi istiyor. Ne yazık. | Open Subtitles | (أعلم، لكن (ماركوس "يرجوني لأعيد التفكير في "اكسفورد |
Olur, ama... Marcus seni biraz bekletmemi istedi. | Open Subtitles | نعم لكن ماركوس أرادني ان أقلك |
Ama Marcus, senden hoşlanıyor. Onun aklını çelebilirsin. | Open Subtitles | لكن (ماركوس) هو يحبك هو يمكن ان يتأثر بك |
Ama Marcus Aurelius hem bir filozof hem de imparatordu. | Open Subtitles | لكن (ماركوس أوريليوس) كونه الإمبراطور والفيلسوف |
Ama Marcus eskiden çalıştığı bir muhbir olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لكن (ماركوس) قال إنه كان مجرد عميل مباحث يعمل معه. |
Ama Marcus'un var. | Open Subtitles | . . لكن (ماركوس) ليس |
Ama Marcus tanırdı. | Open Subtitles | لكن (ماركوس) بالتأكيد يعرفه. |
Dinle, bununla canını sıkmak istemiyorum Ama Marcus'u Çocukları Kurtarın'ndanyazın için aradılar. | Open Subtitles | استمع, لا أريد أن ازعجك بهذا ولكن (ماركوس) تلقى أتصال من منظمة أنقاذ الأطفال بخصوص |
İş haz almaya gelince, entelektüel bir davranış sergilediğinin farkındayım Ama Marcus gönül işleri konusunda tedbirli ve eski kafalı bir adamdır. | Open Subtitles | أنا علي دراية تامة أنه لديكي موقف متفتح عندما تتعلق الأمور بالفنون المتعلقة بالمتعة ولكن(ماركوس),رجل حذر ومحافظ |
Viktor, senin hatırlayamayacak kadar küçük olduğunu farketmişti Ama Marcus, bunun bir hatıra olduğunu biliyor ve bu yüzden, William'ın hapishanesinin tam yeri senin kanında saklı. | Open Subtitles | لقد أدرك (فيكتور) أنك كنت صغيرة جدا ً لتتذكري مكانه ...ولكن (ماركوس) كان يعلم أن الذاكرة ..(مع الموقع الدقيق لسجن (وليام |