Ama sırf Kurt Adam, Drakula ve Frankenstein aynı filmde buluşmuş gibi birlik olup üstüme geldiğiniz için oldu! | Open Subtitles | لكن فقط لأن ثلاثتكم تجمعتم كعصابة علي مثل عندما ظهر الرجل الذئب و دراكولا و فرانكشتاين في نفس الفيلم |
Araba kullanmamı maddi olarak karşılayamazlardı Ama sırf bana o hayali verebilmek için. | TED | وهذا لا يعني أننا كنا نتسطيع إحتمال أن أقود، لكن فقط لإعطائي حلم القيادة. |
Ama sırf Cadılar Bayramı diye evlerine iblis, cadı ve hayaletlerin resimlerini asıyorlar. | Open Subtitles | لكن فقط لأنه الهالويين جميعهم يعلقون صور للشياطين والاشباح على منازلهم |
Kabul ediyorum, ağlıyorum. Ama sırf tepem attığı için! | Open Subtitles | حسناً، أنا أبكي، لكن لأنني غاضبة جداً. |
Ama sırf seni bir kez durdurdum diye gelecek sefer yine durduracağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن لأنني أنقذتك مرة هذا لا يعني أنني سأنقذك المرة القادمة... |
Size yardımcı olmak isterdik Ama sırf birinin içine şeytan girdiğini düşündüğünüz için bir hayalet köpeğin ve dehşet verici bir çarmıhın fotoğrafları olduğu için bu olayların birbiriyle bağlantılı olduğu sonucuna varılamıyor. | Open Subtitles | إننا نود أن نساعدكم ولكن مجرد اعتقادك أن شخصاً قد استحوذ عليه الشيطان لدينا صور لأشباح كلاب وجريمة صلب بشعة للغاية ليس أي من هذه الأمور مرتبط مع بعضه |
Bak, üzerinde lekesi olmayan bir tişört giyiyor olman güzel, Ama sırf saçlarını taradın diye... | Open Subtitles | النظر، وأعتقد أنه لشيء رائع أنك أحرزنا يرتدي القرف من دون أي بقع على ذلك، ولكن مجرد وأبوس]؛ يسبب قمت بتنظيف شعرك... |
Ama sırf seni vurup da gecikmek istemediğim için. | Open Subtitles | لكن فقط لأني لا أريد أن تأخر بسبب قتلي لك |
Ama sırf bir şeyi hissetmiyorsunuz diye bu onun orada olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | لكن فقط لأنكم لا تشعرون بشيء فهذا لا يعني أنه غير موجود |
Ama sırf bunu yapman beni korkuttuğu için. | Open Subtitles | لكن فقط لأني مذعورة من أن تقومي بهذا مجدداً |
Pekâlâ bunu yapacağım Ama sırf annen beni güçlü ve becerikli bir kadın olarak görsün diye. | Open Subtitles | حسناً, سأفعل ذلك و لكن فقط لأنني أريد أمك أن تراني كأمرأة قوية و قادرة |
Ama sırf ikimizin de aynı şeyi istemesi yalandan yemin etmeye gönüllüyüm anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | لكن فقط لأنّنا نريد الشّيء نفسه فلا يعني ذلك أنّي سأحنِث بقسمي للحصول عليه |
Ama sırf Branch'ın kafasının yerinde olmadığı... söylediklerinin doğru olmadığı anlamına gelmez. | Open Subtitles | و لكن فقط لكون برانش ليس بوعيه لا يعني بأنه ليس على حق |
Oradayken, bu yaşta hormonlarının kudurduğunu biliyorum Ama sırf arkadaşların sevişiyor diye sen de sevişmek zorunda değilsin. | Open Subtitles | بما أنك تتحدث في الموضوع، أعلم أن هرموناتك في هذا السن عالية جداً، لكن فقط لأن جميع أصدقائك يمارسون الجنس |