"ama sizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولكن يمكنني
        
    • لكن أنتم
        
    • لكنكما مخيرتان
        
    • ولكن في الأساس
        
    • لكن أَنا مُفاجئُ
        
    • لكن قومك
        
    Biraz ibne işi Ama sizin için alabilirim. Open Subtitles هذا النوع للشواذ ولكن يمكنني ان اجلبه لك
    Genelde evet. Ama sizin durumunuzda, iş biraz daha karışık. Open Subtitles ولكن يمكنني مواصلة العيش بكِلية واحدة، صحيح؟
    Düzen yaradılışın gelgitidir Ama sizin türünüz pek çok şey arasından birine tapar. Open Subtitles بسبب إستمرار الخلق و لكن أنتم ، أنواع حيث يقدس الوحد على الكثير
    Ama sizin; yuva arkadaşının ve amirinin dünyadan haberi yokmuş. Open Subtitles علم أن لديه عقدة حول قتل البشر لكن أنتم ، عشه ، شريفه لم يكن لديكم فكرة عن ذلك
    Başka şansım yoktu dedim. Ama sizin var, ikinizin de. Open Subtitles قلت إنّي لم أملك خيارًا، لكنكما مخيرتان.
    Başka şansım yoktu dedim. Ama sizin var, ikinizin de. Open Subtitles قلت إنّي لم أملك خيارًا، لكنكما مخيرتان.
    Detayları daha sonra tartışacağız Ama sizin tüm yapmanız gereken gözünüzü dört açıp daha sonraki aşamada istendiğinde dinleme cihazı takacaksınız. Open Subtitles سنناقش التفاصيل في مرحلةٍ لاحقة ولكن في الأساس جُلّ ما عليكِ القيام به هو إبقاء عينيكِ مفتوحة، وفي مرحلةٍ لاحقة قد يطلب منكِ إرتداء سلكٍ
    Ama sizin gibi eğitimi ve geçmişi olan birinin bir kabadayıdan bu dereceye kadar korkması beni şaşırttı. Open Subtitles لكن أَنا مُفاجئُ الذي a رجل بتعليمِكَ وخلفيتِكَ يَجِبُ أَنْ يُخافَ مِن قِبل a يُرهبُ إلى هذا المدى.
    - Doğru. Ama sizin ekip, şarkıcılara mutlu son vermek zorunda. Open Subtitles نعم لكن قومك يجب أن يتركوا نهاية جيدة للشعراء
    Ama sizin erdemli bir adam olduğunuzu söyleyebilirim. Open Subtitles ولكن يمكنني الجزم بأنك رجل ذو مبادئ
    Ama sizin için bulabilirim. Open Subtitles ولكن يمكنني ان ابحث لك
    Bak, evliliğinin ilk haftasının kusursuz olmasını istemeni anlıyorum Ama sizin aranızda çok kuvvetli bir bağ var. Open Subtitles انظري، أنا أفهم رغبتك في أن يكون أول أسبوع من زواجك مثالياً لكن أنتم يا رفاق لديكم حقاً علاقة قوية
    Sizin yaşınızdaki çocuklar bazen pisliğe dönüşebiliyor Ama sizin mayanız sağlam. Open Subtitles دعوني أخبركم شيئًا، أولاد بعمركم يمكنهم أن يتحولوا إلى أشقياء، لكن أنتم يا أولاد طيبون للغاية.
    Detayları daha sonra tartışacağız Ama sizin tüm yapmanız gereken gözünüzü dört açıp daha sonraki aşamada istendiğinde dinleme cihazı takacaksınız. Open Subtitles سنناقش التفاصيل في مرحلةٍ لاحقة ولكن في الأساس جُلّ ما عليكِ القيام به هو إبقاء عينيكِ مفتوحة، وفي مرحلةٍ لاحقة قد يطلب منكِ إرتداء سلكٍ
    Ama sizin gibi eğitimi ve geçmişi olan birinin bir kabadayıdan bu dereceye kadar korkması beni şaşırttı. Open Subtitles لكن أَنا مُفاجئُ الذي a رجل بتعليمِكَ وخلفيتِكَ يَجِبُ أَنْ يُخافَ مِن قِبل a يُرهبُ إلى هذا المدى.
    - Doğru. Ama sizin ekip, şarkıcılara mutlu son vermek zorunda. Open Subtitles نعم لكن قومك يجب أن يتركوا نهاية جيدة للشعراء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more