Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية |
Bazen, keşke hayatta daha fazla amacım olsaydı diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أحياناً أتمنى أن يكون لي أكثر من هدف في الحياة |
Üzgünüm, amacım soruşturmanı mahvetmek değildi. | Open Subtitles | اسمع,انا آسفة إن كنا قد أفسدنا تحقيقك,تلك لم تكن نيتي |
ÖP BENİ amacım doğru kişiyi tüm varlığımla tamamen sevmek. | Open Subtitles | كان هدفى فى الحياه أن أحب الشخص الصحيح بشكل تام |
amacım bizi kurtarmaya yardım edecek bu yaşamdan yeni teknolojiyi bulmak. | TED | هدفي هو إيجاد تكنولوجيا جديدة من هذه الحياة، تساعد على انقاذنا. |
Bu ay iyi geçti, kendime ait bir kutu S'mores turtası almak için yeterli param var, ...11 yaşından beri tek amacım. | Open Subtitles | حظينا بشهر جيد جداً, كان لدي مال كافي لأشتري علبتي الخاصة من حلوى السمورز. هدف كان لدي منذ ان كنت بالحادية عشر. |
Yani bugün çoğunlukla mutlu isem ve bir amacım, net bir dünya görüşüm varsa bu, kitaplar sayesinde olmuştur. | TED | لذا وبسبب الكتب، أنا هنا اليوم، سعيدة، اعيش مرة أخرى مع هدف ووضوح، في اغلب الأوقات. |
Hayatta tek amacım vardı onu bulup öldürmekti | Open Subtitles | حياتى مقصوره على هدف واحد ان اجده و اقتله |
Yalnızca bir amacın yoksa kaybolursun ve benim bir amacım var. | Open Subtitles | يمكنُك فقط أَن تضيعي إذا أنت ليس لَك هدف عِنْدي هذف، لأ يجاده |
Bana, eğer babam gibi olmak istiyorsam, nefretten daha ulu bir amacım olması gerektiğini öğretti. | Open Subtitles | علّمني هذا ما ارتة حقا أن يكون مثل أبي، أحتاج هدف أعلى من الحقد. |
amacım hem Kral'ı hem de Veliaht Prens'i korumak. | Open Subtitles | وكان في نيتي أن حفظ كل من الملك وولي العهد. |
Fakat amacım asla şirketinize zarar vermek değildi. | Open Subtitles | لكن لم تكن نيتي أبدا قلب شركتك رأسا على عقب |
amacım 30000 kişilik festivalde en arkada duran adama söyleyebilmek. | Open Subtitles | نيتي بأنه "مهاجم" تحاول أن تجد الرجل في الخلفية 30،000 الناس وراء المهرجان، ويقول: |
Pekâlâ, bu benim tek amacım. Asıl ben size müteşekkirim. | Open Subtitles | حسناً، هذا هو هدفى الوحيد انا الذي يجب أن أشكرك. |
amacım hepimizin bunu sorguladığına emin olmak. | TED | و هدفي هو أن أتأكد أننا جميعاً نسأل نفس السؤال |
Hayatımın öyle büyük bir anlamı yok... büyük bir amacım yok, ama mutluyum. | Open Subtitles | انظري إلي, حياتي ليس لها معنى كبير أو اتجاه أو غرض.. ولكني سعيدة |
Benim bugünkü amacım disiplinlere el uzatmak ve tasarım düşüncesini büyük sohbetimiz içerisine davet etmektir. | TED | غايتي اليوم هي أن أتواصل مع كل المجالات وأن ادعو التفكير التصميمي إلى هذا الحوار الكبير |
Bugün burada bunları anlatmaktaki gerçek amacım, bu karizmatik ve asil yaratıklarla ilgili zihninizde silinmeyecek, derin izler bırakmak. | TED | الغرض من حديثي اليوم هو ان اعيد صياغة عقولكم حول هذه المخلوقات الكاريزمية والساحرة |
- Eğer duygularını incittiysem amacım bu değildi. | Open Subtitles | -أنا آسفٌ إنْ كنتُ آذيتُ مشاعركِ لمْ تكُ تلكَ نيّتي |
Resmi olarak, protesto ettim ama asıl amacım bu değil. | Open Subtitles | رسميا، أحتجّ على ذلك لكن ذلك ليس غرضي الحقيقي |
Bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım. Yüce bir amacım var, saygıdeğer atalarım. | Open Subtitles | اقدر كل من وثق بي، قضيتي مهمة إيها الأسلاف العظماء |
Acısını depreştirmek değildi amacım, sadece yardım etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لم أقصد أن أسبب لها أي ألم كنت أحاول أن أساعد |
O zamanlar amacım insandan öte bir şey olabilmekti. | Open Subtitles | وكانت مهمتي المطلوبة مني أن أصبح أكثر من أنسان |
amacım seni ya da babamı utandırmak değildi. | Open Subtitles | لم يكن مقصدي أن أحرجك لا أنت ولا أبي |
Biliyorsunuz, bu kurulda olmayı kendim istemedim ama şimdi bu iş için buradaysam amacım neyin yanlış gittiğini bulmak olacaktır. | Open Subtitles | تعلم , أنني لم أريد أن أكون مع المفوضين ولكنني الآن من ضمنهم أنا لدي نية لمعرفة ماحدث من خطأ, |
Hep gizli bir amacım mı olması lazım? | Open Subtitles | هل لتر تحتاج دائما دوافع خفية؟ |