Bu bir Ayahuasca şamanı, Kuzeybatı Amazonlarda bir yage töreni sırasında. | TED | هذا مططبب من الأياهواسكا في شمال غرب الأمازون أثناء طقوس الياهي |
Bu yaratıkları Kuzey Amazonlarda yaşadıkları yerde, Akuyiro kabilesinin vatanında ziyaret edelim. | TED | لنزر مكان عيش هذه المخلوقات في شمال شرق الأمازون موطن قبيلة الأكوريو. |
Babasının Amazonlarda kadın yerliler tarafından öldürüldüğünü söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنّ والده قُتل في غابات الأمازون من قبل قبيلة من النساء المتوحشّات |
Amazonlarda yağmur ormanlarının derinliklerindeyken | Open Subtitles | عندما كنت في الأمازون في عمق غابة الأمطار الإستوائية |
Hala kullanmaktayız. Geçen hafta Brezilya'daki Ulusal Kızılderililer Vakfı'ndaydım. Amazonlarda yaşayıp hala irtibat kurmadığımız yaklaşık 110 Kızılderili grubu var. | TED | لقد كنا موجودين، لقد كنت الأسبوع الماضي في المؤسسة الوطنية الهندية البرازيلية وفقط في الأمازون لدينا 110 مجموعة من الهنود الذين لم يتصلوا بالعالم بعد. |
Ben New Orleans'taki evimde Rolling Stones dinleyen bir yeniyetme iken, Pohnay bir orman göçebesiydi, Kuzeydoğu Amazonlarda dolaşıyor ve küçük grubuyla av arıyor, tıbbi bitkiler arıyor, diğer göçebe kabilelerde kendine bir eş arıyordu. | TED | عندما كنت يافعا أهتف لفرقة رولينج ستون في نيو أورليانز كان بونيي متنقلا في الغابة باحثا في غابات شمال شرق الأمازون مع فرقة صغيرة، يبحث عن تحدي وعن نباتات طبية وعن زوجة من مجموعات متنقلة أخرى. |
o da Amazonlarda bulunur. | TED | موجود في الأمازون كذلك. |
Ben bu gezide bir insanbilimciyle birlikteydim. Kendisi, nehirde süzülürken, ''Amazonlarda hiç demografik boşluk yok.'' | TED | كنت بصحبة عالم آنثروبولوجيا في هذه الرحلة، وقد قال لي، ونحن نطفو خلال النهر، قال، "ليست هناك فراغات ديموغرافية في الأمازون" |
Amazonlarda, aynı peygamber böcekleri gibi çiftleşmeden sonra erkeklerini yiyen kadınlar kabilesini keşfeden Dr. Jim ile birlikteyiz. | Open Subtitles | د. (جيم) الذي إكتشف قبيلة من النساء في منطقة الأمازون اللاتي يُحببن أن يقوم فرس النبي |
Şu anda Arari'deyim, Amazonlarda küçük bir kasaba. | Open Subtitles | أنا في (أراري)، بلدة صغيرة في (حوض الأمازون)، ولأصدقكم القول |
Aslında ben balayımı gerçek Amazonlarda geçirmek istemiştim, ...ama kocam Alan uçmaktan çok korkuyor, o da burayı bizim için kiraladı. | Open Subtitles | تعلم, لقد اردت شهر عسل في الأمازون الحقيقيه لكن زوجي (الان) يخاف جدا من الطيران لذا استأجر هذا لنا |
Jones benim geliştirmekte olduğum bir jeotermik enerji projesi için Amazonlarda çalışıyordu. | Open Subtitles | كان (جونز) يعمل في (الأمازون) كجزء من مشروع الطاقة الحراريّة الأرضيّة الذي كنتُ أطوّره. |
Amazonlarda. | Open Subtitles | في (الأمازون ). |