"ambarın" - Translation from Turkish to Arabic

    • المستودع
        
    • للحظيرة
        
    • الحضيرة
        
    • الهاتش
        
    İki yıl öncesinde de başka birisinin cesedi ambarın önünde bulunmuş. Open Subtitles وانجرفت جثّة أخرى على الصخور أمام المستودع نفسه قبل عامين فقط
    Çünkü eğer o ambarın nerde olduğunu hatırlayamıyorsan, hiçbir işimize yaramazsın. Open Subtitles لأنه إن لم تذكر أين كان ذلك المستودع فأنت لا تساوي شيئاً
    Siz ikiniz, ambarın yakınındaki bölgeyi inceleyin. Open Subtitles بالضبط، أنتما الاثنان افحصا المنطقة قرب المستودع
    ambarın içini nasıl duyabildiğini. Open Subtitles عن كيفيت سماعك للحظيرة بالمقام الأول.
    ambarın dışından alınan örnekler insan DNA'sı içeriyor. Open Subtitles الوسخ من الخارج الحضيرة أظهرَ نتيجة إيجابية لفحص الدي إن أي البشري.
    Onca sorunun arasında, ambarın kapağı açılmıştı. Open Subtitles كان هناك اسئلة كثيرة جدا ومع انفجار باب الهاتش
    ambarın numarasını görmesini istedim, böylece şirketi kurtarmak için deli gibi çalıştığımı düşünür. Open Subtitles أردتها أن ترى عنوان المتصل لهذا المستودع كي تصدق أنني أعمل،
    Tren oraya vardığında insanları sopayla dışarı çıkarıp birinin üzerinde "Giyim Eşyaları", diğerinde de "Değerli Eşyalar" yazan iki ambarın önünde sıraya dizdirmişler. Open Subtitles وصل القطار و الناس تدفع بالهراوي ثم يصطفّون أمام مستودعين كبيرين يسمى المستودع الاول بغرفة كلواك و الثاني يسمى فاليوبليس
    ambarın içine atlamaksa gerçek erkeklerin işi. Open Subtitles القفز بداخل المستودع هذا للرجال
    On ikinci katta bulunan ambarın soğutucu şebekesine. Open Subtitles المستوى الثاني عشر ، إنه في المستودع
    Uzay mekiğini sakladığım ambarın yakınlarında bir kaç kez görülmüş. Open Subtitles لانا)، لقد شوهد عدة مرات وهو يحوم حول) المستودع الذي وضعت فيه السفينة الفضائية
    ambarın temeli hala orada olabilir. Open Subtitles قد يظل أساس المستودع هنا
    Bu ambarın temeli. Open Subtitles إنه أساس المستودع
    ambarın iki sokak batısında. Kapının üzerinde Ulpianus ismi yazılı. Open Subtitles شارعين بجوار المستودع غربًا، وستجد اسم (أولبينيس) أعلى الباب
    O yarım akıllı Barney McSwiney'nin beni ambarın üstünden gözlediğininden eminim. Open Subtitles واثق إنّي رأيته ليس مكتملاً ،)بارني ماكسويني) ينظر عليّ من أعلى المستودع.
    Bilgimize göre, Grey yarın öğle saatinde Portsmouth rıhtımından ayrılacak olan bir ambarın içinde olacak. Open Subtitles معلوماتنا تؤكد أن (كيري) سوف يكون عند المستودع سيغادر ميناء (بورتسموث) غداً عند الظهر
    - ambarın yakınındayız! Open Subtitles نحنقريبونمن المستودع!
    - Ben mi? ambarın yanında. Open Subtitles -قريب من المستودع
    Clun'daki eski ambarın yanında buluşuyoruz. - Ne için? Open Subtitles . سنجتمع قرب الحضيرة القديمة لماذا ؟
    ambarın yanında durdum. Open Subtitles وتعثرت هناك بجانب الحضيرة
    Desmond gitti... ama Locke onun görevini almaya hazır ve istekliydi... ve ambarın muhteşem detaylarını keşfettiler. Open Subtitles وذهب ديزموند لكن جون كان مستعد ومتحفز لمهمته الجديدة واستكشفا الهاتش بتفاصيل أكتر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more