"amber'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • آمبر
        
    - Amber'in saklaman için verdiği para. Open Subtitles المال الذي أعطتك إياه آمبر لتخبئه, أيها الداعر
    Amber'in bayan Alison'a üçüncü ders de "pislik" dediğini duydun mu? Open Subtitles هل سمعت آمبر تنادى أنسه آليسون بالغبيه فى الحصه الثالثة؟
    Sanırım Amber'in demek istediği, gün ağarırken beraber olduğumuzdu. Open Subtitles أوه، أعتقد اعرف ماذا تقصد آمبر اننا رأينا دخول الفجر سوية
    O Amber'in küpesi değildi. Open Subtitles لم يكن قرط آمبر
    Humphreys suçu Amber'in eski erkek arkadaşına atmaya çalışıyordu. Open Subtitles (هامبريز) كان يحاول إلصاق التهمة بعشيق (آمبر) السابق،(تومى روبى)
    Gecenin sonunda, Deli gibi Amber'in ismini haykıracaksın, Open Subtitles بحلول نهاية الليل، سوف تصرخ منتشياً بإسم (آمبر)
    Seri numarası Amber'in video ekipmanına uyuyor. Open Subtitles الرقم التسلسلي يطابق معدّات الفيديو لـ(آمبر)
    Amber'in babasıyla konuştum. Bir erkek arkadaşı olduğunu bilmediğini söyledi. Diğer kızlar da bilmiyormuş. Open Subtitles حدّثتُ والد (آمبر)، وقال أنّه لا يعرف شيئاً حول خليلها، ولا أيّ من الفتيات الأخريات كذلك
    Amber'in hayatında ne olup bittiğini en iyi Amber'in yarışma danışmanı Justin Hankel'in bileceğini söyledi. Open Subtitles إذا كان أيّ شخص يعرف ما كان يحدث في حياة (آمبر) فهو (جوستين هانكيل) مستشار (آمبر) في العرضس
    Yemekte Amber'in yanında kemanı var ama cesedinin yanında ya da olay yerinde yoktu. Open Subtitles كان كمان (آمبر) بحوزتها على العشاء، -ولكن لم يكن مع الجثّة أو بأيّ مكان بمسرح الجريمة
    Şimdi Amber'in babasıyla konuştum. Zorlu bir sohbet oldu. Open Subtitles أغلقتُ الهاتف للتو مع والد (آمبر)، وكانت محادثة قاسية جداً
    Memurlar Amber'in en yakın olduğu yarışmacılarla konuştular. Open Subtitles تحدّثت الشرطة إلى فتيات العرض اللآتي كانت (آمبر) مقرّبة منهنّ
    Amber'in babasının kızının yaşadıklarından haberi yoktu. Open Subtitles لم يكن لدى والد (آمبر) أيّ فكرة أنّ هذا كان يحدث مع ابنته
    Jeremy ve Amber'in birlikteyken bulaştığı başka bir şeyler olabilir mi? Open Subtitles أهناك شيء آخر يمكن أن يكون (جيريمي) و(آمبر) متورّطين به حينما كانا معاً؟
    Yani Amber'in öldürüldüğü gece biriyle tartıştığını biliyoruz. Open Subtitles أعني نحن نعرف أنّ (آمبر) كانت تتجادل مع شخص ما ليلة مقتلها
    Böylece Jeremy'yi halledip Amber'in peşine düşmeye mi karar verdi? Open Subtitles -إذاً قتل (جيريمي)، وقرر السعي خلف (آمبر) بنفسه؟
    Amber'in töreni basit ama zevkli olmalı... Open Subtitles النصب التذكاري لـ(آمبر) يجب أن يكون بسيطاً ورائعاً
    Amber'in aksine, hile yapması gerekecekse onun için kazanmanın bir anlamı yoktu. Open Subtitles على عكس (آمبر)، لن يعني لها الفوز شيئاً إذا إضطرّت للغش للقيام بذلك
    Amber'in yaptığı türden seçimler yapmak için oldukça soğukkanlı ve kurnaz olman lazım. Open Subtitles -لا أعرف لابدّ أن تكون فاتراً جداً، مخطط يقظ -للخيارات التي إتّخذتها (آمبر )
    Amberin sevgilisini ne zaman öldürdüğünü söyle Amber'in de dalavereye dahil olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles أخبرنا إذن، متى قتلت خليل (آمبر) أكنتَ تعلم أنّ (آمبر) جزء من عمليّة الخداع؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more