Anlaşılan, amcaları Ernie lokantalarına Beni Çiğ Ye adını koymaya onları ikna etmiş. | Open Subtitles | أساسا، عمهم إرني أقنعهم بأن ه يكونون عظماء الفكرة لدعوة مطعمهم كلني خام. |
Çocukların yası amcaları için değildi tekrar yuvalarını kaybetmenin verdiği üzüntü yüzündendi. | Open Subtitles | حزن الأطفال لم يكن فقط على عمهم ولكن على أملهم الضعيف أنهم سيجدوا منزل أخر |
Çocukların yası amcaları için değildi tekrar yuvalarını kaybetmenin verdiği üzüntü yüzündendi. | Open Subtitles | لم يكن حزن الأولاد فقط على عمهم و لكن على أملهم أنهم وجدوا بيتا ثانية |
Dinle, burada bebeklerinin yenge ve amcaları var. | Open Subtitles | إذن انصت, لدي بعض من أعمام وعمات طفلك هنا |
2008'de kaçan bir kardeşi, neredeyse on yıldır o çetenin renklerini giyen amcaları ve kuzenleri var. | Open Subtitles | لديه أخ أطلق النار من سيّارة في عام 2008، لديه أعمام وأبناء عمومة كانوا يرتدون نفس الألوان لما يقارب عشر سنوات أو نحو ذلك. |
Durup durup onların en havalı amcaları olduğumu söylüyorlar. | Open Subtitles | دائما يقولون اني مثل عمهم الاروع |
Olsaydı Baudelairelar, onları Monty amcaları değil de doğan güneş uyandırdığında o sözcüğü kullanırlardı. | Open Subtitles | لو كانت موجودة، لاستخدمها أطفال عائلة "بودلير" عندما نهضوا ليجدوا أن الفجر أيقظهم، وليس عمهم "مونتي". |
Çin'den çıkmak için amcaları sana ödeme yaptı. | Open Subtitles | عمهم دفع لك لتخرجهم من الصين |
Bir yalan uydurup aslında amcaları olduğumu söyledim. | Open Subtitles | إختلقت شيءاً أخبرتهم فيه أنني كنت (عمهم (نيك) حقاً. |
Evet ama daha çok amcaları. | Open Subtitles | أجل، ولكن عمهم بشكلِ أكثر |
amcaları ya da büyük halaları sormuyorum. | Open Subtitles | لا أعمام أو عمّات. |
Leonie'nin amcaları. | Open Subtitles | إنهم أعمام (ليوني |