"amcasının" - Translation from Turkish to Arabic

    • عمه
        
    • عم
        
    • عمها
        
    • عمّه
        
    • عمّها
        
    • وعمه
        
    • خاله
        
    • خالها
        
    amcasının kızıyla evlenmek istediğinde, öksüz olmasının verdiği düşük mertebe yüzünden reddedilmiştir. Open Subtitles عندما طلب من عمه يد ابنته لقد رُفض بسبب منزلتة المتواضعة كيتيم
    Ancak oraya vardığında, amcasının gizemli bir şekilde öldüğünü ve arsadaki bir mozoleye gömüldüğünü öğrenir. TED لكن بمجرد وصوله إلى هناك، وجد أن عمه قد توفي في ظروف غامضة وتم دفنه في ضريح في الملكية العقارية.
    Grover'ın garip bir isim olduğunun farkındayım, ama, annemin en sevdiği amcasının ismiymiş. Open Subtitles أعرف أن أسم غروفر نوعاً ما أسم غريب كان أسم عم أمي المفضل
    Michael Seton'ın amcasının bir hafta önce ölmesine rağmen mi? Open Subtitles حتى عندما توفي عم "مايكل سيتون" منذ اسبوع مضى ؟
    Bu kız bu akşamüstü resmi olarak amcasının nezaretinde taburcu edilmiş. Open Subtitles لقد تم تسريح هذه الفتاة رسميا .هذا المساء تحت رعاية عمها
    Önce takılıyorduk... sonra amcasının onu duş alırken nasıl izlediğini anlattı. Open Subtitles بدءاً، تغازلت بثدييها، ثم روت لي تحرش عمها بها في الحمام
    amcasının vasiyeti sayesinde, Arnold epeyce bir parayı miras aldı. Open Subtitles الفضل لسخاء عمّه المتأخر لقد حصل أرنولد على ثروة كبيرة
    1. Perde, Sahne 3: amcasının babasını öldürdüğünü öğrenir. Amcasına doğru gittiğini ve neredeyse onu öldürdüğünü TED عندما يكتشف أن عمه قتل والده أتذكرون كيف كان يذهب إلى عمه
    Shepherd's Bush cinayeti. Kimyager amcasının diş macununa siyanür koymakla suçlanıyordu. Open Subtitles و قد اتهم الكيميائى بوضع السيانايد فى معجون أسنان عمه
    amcasının eşyalarının Yugoslavya'ya iade edilmesi konusunda ısrarcıydı. Open Subtitles اصر ان ممتلكات عمه يجب ان تعود لسلوفاكيا
    Fred "Bud" Kelly, 1900'lerin başında Nova Scotia'da amcasının çiftliğinde viski şişelerinden buz pateni yapardı. Open Subtitles فريد كيلى كان يصنع زلاجات من زجاجات الويسكى فى مزرعه عمه فى اوئل التسعينات
    Ama Hank'in amcasının "bütün işlerini" yaptığından emin olmam gerekiyordu. Open Subtitles ولكنني أردت الحرص على الوصول الى منزل عم هانك في الوقت المناسب لانجز كل شيئ
    Evet, adı "amcasının Jake'in kıçını tekmelediği gün". Open Subtitles نعم.يقال عنه اليوم الذي عم جايك رفسه في مؤخرته
    Bildiğim şey devam etmek istersen emin ol er ya da geç biri babasının, oğlunun ya da amcasının öcünü almak için kapına dayanır. Open Subtitles أعمل في تجارة غريبة إذا قررتُ الإنسحاب يوماً ما شخص سيدّق بابكَ للإنتقام لأب أو أخ أو عم
    İlk kuzenimin amcasının kuzeninin yeğeniyle. Hatırladığım kadarıyla öyleydi. Open Subtitles ابنة عم ابن عم ابن عمي الأول لو كنت أتذكر جيداً
    Söyle ona kendisi boş bir hayalin peşinden koşarak bütün vaktini ve parasını harcarken üç yıldır taksicilik yaparak ona destek çıkan amcasının görünüşüyle dalga geçerek neyi amaçladığını merak ediyorum. Open Subtitles أخبرها: أني أتسائل كيف تتحدث هكذا مع عمها الذي دعمها هذه السنوات الثلاثة بعمله كسائق تكسي لها بينما كانت تضيع الوقت
    Pazartesi günü de amcasının reklamcılık şirketinde işe başlayacağım. Open Subtitles سأعمل لدى عمها من يوم الإثنين في مجال الإعلانات
    Adı Mary King. Meryton'a amcasının yanına gelmiş. Open Subtitles أسمها مارى كينج وجاءت كى تبقى مع عمها فى ميرتون
    O da amcasının yaşadığı İngiltere'ye gitmeye karar verdi. TED حينها قرّر التوجّه إلى المملكة المتّحدة، حيث يقطن عمّه.
    Babasız bir genç kızı korkunç amcasının muhtemel tacizlerinden kurtardı. Open Subtitles عندما أنقذ حسناء يتيمة من مخالب عمّها التركى المزعوم
    Kürsüde ayı varken amcasının neresinde dokunduğunu gösterecek çocuk olmaması tuhaf oluyordur sizin için kesin. Open Subtitles لا بدّ إنهُ شيء غريب بالنسبة لكم أن تكون دمية واقفة هُنا بدون طفل يشير إليه وعمه يلامسه
    amcasının cenaze işleri için Brighton'da. Open Subtitles إنه في برايتون يحضر لمراسم دفن خاله
    amcasının numarası iyi bilinen bir uyuşturucu satıcısının telefonunda bulundu. Open Subtitles عثر على رقم خالها في هاتف أحد تجار المخدرات المعرورفين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more