| Sodyum Amital, ya da başka bir gerçeği söyletme ilacı. | Open Subtitles | أميتال الصوديوم أو ماده لكشف الحقيقه |
| Sodyum Amital, ya da başka bir gerçeği söyletme ilacı. | Open Subtitles | أميتال الصوديوم أو ماده لكشف الحقيقه |
| Kurbana zorla sodyum Amital içiriyor. | Open Subtitles | أجبرها على شرب مزيج من أميتال الصوديوم |
| Ona sodyum Amital karışımı içirmiş. | Open Subtitles | أجبرها على شرب خليط أميتال الصوديوم |
| Sodyum Amital bir kişinin psikolojisini incelememize yardımcı oluyor. | Open Subtitles | مادة (صوديوم إميتل), تعطينا منفذاً الى روح الشخص |
| Suçsuz olduğu hükmü verilen bir kadına Amital vererek, etkisindeyken onunla konuştun. | Open Subtitles | أنك أعطيت مادة (إميتل) عند مقابلة إمرأة التي أعلن عنها أنها ليست مذنبة |
| Sen, ben ve eski dostumuz sodyum Amital. | Open Subtitles | أنت وأنا وصديقنا القديم (أميتال الصوديوم) |
| Ayrıca Miriam'ın kanında sodyum Amital ve skopolamin bulduk. | Open Subtitles | (وقد عثرنا كذلك على (أميتال الصوديوم ... (والـ(سكوبولامين (في دم (ميريام |
| Dr. Chilton, hem Gideon'da hem de Will'de terapileri sırasında sodyum Amital ve skopolamin bulmuştu. | Open Subtitles | (الدكتور (شيلتون) استخدم الـ(سكوبولامين ... (و(أميتال الصوديوم على كل من (غيديون) و(ويل) أثناء معالجتهما |
| Sodyum Amital bir kişinin psikolojisini incelememize yardımcı oluyor. | Open Subtitles | مادة (صوديوم إميتل), تعطينا منفذاً الى روح الشخص |
| Suçsuz olduğu hükmü verilen bir kadına Amital vererek, etkisindeyken onunla konuştun. | Open Subtitles | أنك أعطيت مادة (إميتل) عند مقابلة إمرأة التي أعلن عنها أنها ليست مذنبة |