Amy'le aynı gün BioTech'ten 2 doku gelmiş. | Open Subtitles | في نفس اليوم مثل إيمي كلا التطعيمين يعودان لمركز العمليات الحيوية الصناعية متى؟ |
Amy'le aynı zaman aralığında BioTech'ten doku aldılarsa alıcıların hemen yerlerinin bulunup test edilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كانوا قد حصلوا على أعضاء تطعيم من البيو تك في نفس الوقت مثل إيمي فإن أولئك المتلقون يجب أن يتم تعقبهم و فحصهم على الفور |
Botanik laboratuvarında Amy'le tartışıp kötü kokan bir bitki kaynatıyordu. | Open Subtitles | كان في مختبر النبات يتجادل مع إيمي و يُخمِّر مادة ذو رائحة كريهة |
Gelecek hafta Amy'le 6. ayımıza giriyoruz. | Open Subtitles | مهلا، الأسبوع القادم هو بلدي الستة أشهر الذكرى السنوية مع إيمي. |
Bak, kimse Amy'le konuşmadıysa... | Open Subtitles | لكن انظر ..(في الواقع، إذا لم يتحدث أحد مع (إيمي |
Amy'le bir şey olmadı. | Open Subtitles | لم افعل شئ مع إمى ...و على كل حال |
Oraya Amy'le gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تكون مستمرة مع إيمي. |
Ama Amy'le yaşadığımdan mı evde tek kaldığımdan mı rahat olduğumu nasıl anlayacağım? | Open Subtitles | كيف سأعلم إن كنت مرتاح بالعيش مع (إيمي)؟ أم أنني مرتاح لأنني أعيش بشقتي؟ |
Amy'le randevum var. | Open Subtitles | أترى لدي موعد مع (إيمي) |