| Amy ile eskiden bir sürü konsere giderdik. | Open Subtitles | اعتدنا على الذهاب لعدة حفلات صغيره مع ايمي |
| Ver şunu.... Annenin Amy ile ne yaptığı umurumda değil, tamam mı? | Open Subtitles | لا أهتم بما تفعله أمك مع ايمي حسناً؟ |
| Sheldon, Amy ile bir petri kabında çocuk yapmaya kalkarsanız seni annene söyleyeceğim. | Open Subtitles | شيلدون) إن عملت طفل مع (آيمي) في) في صحن زجاج سأخبر امك عليك |
| Niye Amy ile Bernadette'le alışverişe gitmedin ki? | Open Subtitles | لِمَ لا تتسوقين مع آيمي و بيرناديت؟ |
| Bu arada konu açılmışken, Amy ile yakında bir başka randevumuz var. | Open Subtitles | بالحديث عن ذلك , يجب علينا حجز جولة أخرى مع أيمي |
| Amy ile bu konuda tartıştık. | Open Subtitles | انا و أيمي تشاجرنا بخصوص ذلك |
| Sadece Amy ile çok iyi anlaşıyoruz. | Open Subtitles | الأمر فقط أني وايمي نقضي وقتاً طويلاً بشكل جيد |
| Amy ile birlikte oturmaya devam edecek misin yoksa kampüse daha yakın bir yere mi taşınacaksın? | Open Subtitles | أستستمرين قي العيش مع إيمي أو ستنتقلينن لمكان قرب الجامعة؟ |
| Kızım Carrie benimle yaşamaya geldi. Amy ile tanıştırayım dedim. | Open Subtitles | ابنتى كارى قدمت لتعيش معى, فكرت فى تعريفها على آمى |
| Önemli değil. Amy ile Sheldon da bize Texas gezilerini anlatıyordu. | Open Subtitles | أوه، أنه لا توجد مشكلة، ايمي و شيلدون كان مجرد قول لنا |
| Hayır, Amy ile işler pek beklediğimiz gibi olmadı. | Open Subtitles | - لا , أشياء لم تسر على مايرام مع ايمي و معي |
| - Okuldan mezun olduğun zaman Amy ile mi yaşıyordun? | Open Subtitles | كنتي تعيشين مع ايمي في وقت التخرج؟ |
| Amy ile ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ما الذي تفعله مع ايمي |
| Amy ile bir şey yapmıyorum. | Open Subtitles | انا لا افعل اي شيء مع ايمي |
| Hayır, PFLAG square dansından sonra Amy ile olacağım. | Open Subtitles | سأكون مع آيمي فيما بعد PFLAG" في مربع الرقص |
| Dedim ya, Amy ile alışverişe çıktık. | Open Subtitles | قلت لك ذهبت للتسوق مع آيمي |
| Uh, evet, Amy ile konuştum - | Open Subtitles | أجل لقد تحدثت مع آيمي |
| - Sanırım Amy ile konuşmalısın. | Open Subtitles | أظن انه يجب ان تتحدث مع أيمي بخصوص ذلك |
| Amy ile "anlaşmayı bitirdiğini" duydum. | Open Subtitles | إذآ سمعت بأنّك أنهيت علاقتك مع أيمي |
| - Sanırım Amy ile konuşmalısın. - Yardım edecekse konuşacak bir şey yok. | Open Subtitles | أظن انه يجب ان تتحدث مع أيمي بخصوص ذلك |
| Amy ile bu konuda tartıştık. | Open Subtitles | انا و أيمي تشاجرنا بخصوص ذلك |
| Pekala, hadi içeri geçelim. Bırakalım da Amy ile annem bitirsinler. | Open Subtitles | حسناً ، فلنذهب لندع أمي وايمي ينهيان هذا |
| Amy ile oraya taşındığımızda, yani 2 yıl önce evin içi sıfırdan yapıldı. | Open Subtitles | لقد كان المكان مدمر قبل ان نأتي انا وايمي اليه منذ سنتين |
| Sanat değil cinayet soruşturması bu. Amy ile kavga etmişsiniz. | Open Subtitles | إنها ليست حرفة بل تحقيق " جريمة , والآن لقد تشاجرت مع " إيمي |
| Amy ile anlaşamamanıza üzüldüm. | Open Subtitles | اسف لأن آمى لم تحمسك |