| Bak, bu anının ne kadar doğru olduğunu bile bilmiyoruz. | Open Subtitles | إنظري ، نحن لا نعرف حتى مدى دقة هذه الذاكرة |
| O hâlde silmek istediğim bir anının üzerinde de çalışabiliriz. | Open Subtitles | حسنـاً ربما يمكننا الآن العمل على الذاكرة التي أود أن أمحوها |
| Bu anının yerçekimsel bir güce sahip olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | تولدت لدي قناعة بأن الذاكرة هي قوة جاذبة |
| Bir anıyı geri kazanmak için en etkili yöntem anının unutulduğu şartları yeniden yaratmaktır. | Open Subtitles | لإستعادة الذاكرة يجب عليك خلق نفس الظروف التي مررت بها في الوقت الذي ضاعت فيه ذاكرتك |
| Victor'ın bana gösterdiği anının güvenilir olmadığını ima ediyorsun. | Open Subtitles | أنت تعني ذلك وأظهرت فيكتور الذاكرة لي ليست موثوقة. |
| Dr. Marell ve Dr. Amuro anının sonradan eklendiğini ortaya çıkarmış. | Open Subtitles | فهمت أن الدكتور (ماريل) والدكتور (آمورو).. استطاعا تحديد أن الذاكرة مزروعة |
| anının kendisindeki tutarsızlıklara odaklanmalıyız. | Open Subtitles | لنركز على عدم الاتساق في الذاكرة نفسها |
| Seninle işim bittiğinde bir anının anısı bile olmayacaksın. | Open Subtitles | عندما أنتهي لن تكون حتى ذكرى من الذاكرة |
| Bir anının içine girebileceğiz. | Open Subtitles | سنكون قادرين أن نخطو داخل الذاكرة |
| Piyano, bir anının niteliğine sahip. | Open Subtitles | البيانو يتمتع بمزية الذاكرة |
| Bir anının ayrıntılarını değiştiremezsin. | Open Subtitles | Y-لا يمكنك تغيير تفاصيل الذاكرة. |