| Şu an benim için iyi bir zaman değil sadece. | Open Subtitles | انها مجرد ليس الوقت المناسب بالنسبة لي الآن. |
| Ve ben açıkça kendimi kaybettim, ve dürüst olmam gerekirse şu an benim için en iyi şey yalnız kalmak olacak ki düşünebileyim. | Open Subtitles | أنا منفعل جداً و يجب أن أكون صادقاً، أفضل شئ لي الآن أن أكون بمفردي، حتى يمكنني التفكير |
| Ama ben kendimi biliyorum şu an benim için en iyi tedavi bu davayı çözmene yardım etmek. | Open Subtitles | أفضل علاجٍ لي الآن هومساعدتكِِعلىحلالقضيّة. |
| Kendini kurtardığın an benim iplerimi kemir. | Open Subtitles | باللحظه التي اطلق سراحك فيها تستطيع بعد ذلك فك حبالي |
| Kendini kurtardığın an benim iplerimi kemir. | Open Subtitles | باللحظه التي اطلق سراحك فيها تستطيع بعد ذلك فك حبالي |
| Silah şu an benim elimde ve eğer kullanmak istersem ne zaman olacağına ben karar veriyorum. | Open Subtitles | هذا الأمر عائد لي الآن وأنا مَن يختار متى استخدم السلاح إذا أردت استخدامه |
| Daniel'ın anısını onurlandırmak, şu an benim için en önemli şey. | Open Subtitles | تشريف ذكرى دانييل هو الأهم بالنسبة لي الآن |
| Endişelerinizi anlıyorum. Şu an benim için en önemli şey sizin hissettikleriniz. | Open Subtitles | أسمع مخاوفك ، لا شيء أكثر أهمية لي الآن |
| Şu an benim için en iyi şey, zannımca, belki şimdilik bir adım geri durmam. | Open Subtitles | ...أفضل شيء لي الآن هو ...لعله لو ...أتراجع حالياً |
| Şu an benim için önemli olan tek şey hatamızı düzeltmek. | Open Subtitles | كل ما يهم لي الآن هو أن نصلح خطأنا |
| Bu şu an benim için hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | هذا لا يعني أي شيء لي الآن. |
| Şu an benim için bir kardeş gibisin. | Open Subtitles | أنت كالأخ بالنسبة لي الآن |
| - Şu an benim için çok önemli. | Open Subtitles | -عظيم بالنسبة لي الآن -أنا ايضاً |
| Şu an benim için doğru hamle nedir peki, Lance? | Open Subtitles | ما هي الخطوة الصائبة لي الآن (لانس)؟ |