"an geldiğinde" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحين الوقت
        
    • تحين اللحظة
        
    • حانت اللحظة
        
    • عند حدوث الأمر
        
    • تأتي اللحظة
        
    • عندما يأتي الوقت
        
    • الطريقين
        
    Doğru an geldiğinde, özgürlük işaret fenerimizi tutuşturacağız ve bu korkunç kabustan kurtarılacağız! Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب، سنشعل مشعل الحريّة وسيكون المنقذ من هذا الكابوس السيئ ما رأيك؟
    uygun adımları atman gerekiyor doğru an geldiğinde, geri gelip tur atmak istediğinde, bir kerede iki vardiya, istersen tabi Open Subtitles تحتاج إلى اتخاذ الخطوات المناسبة. عندما يحين الوقت المناسب، أريد أن أعود والقيام بجولات،
    Ve o özel an geldiğinde... bunun mükemmel olmasını istiyorum. Open Subtitles انت تعرف مدى أهمية هذا بالنسبة لى وعندما تحين اللحظة المناسبة أريد أن يصبح الأمر مثاليا
    O an geldiğinde hepimiz dikkatlice üzerimize düşen rolleri oynadık. Open Subtitles وحين حانت اللحظة, كلّنا لعبنا أدوارنا باهتمام عظيم.
    O an geldiğinde beraber olalım istiyorum. Open Subtitles أريد أن نكون معاً عند حدوث الأمر.
    Doğru an geldiğinde butona basma görevini üstlenen kişi olmaya gönüllü oluyorsunuz ve diğer herkese talimatları veriyorsunuz. TED أنت تتطوع لتكون الشخص المسؤول عن ضغط الزر عندما تأتي اللحظة المناسبة، وإعطاء التوجيهات التالية للجميع
    O an geldiğinde, hiç düşünmeden o çıtayı aşmak gerekir. Open Subtitles عندما يأتي الوقت الصحيح فعليكِ أن تقفزين من فوق السياج بلا تردد
    Doğru an geldiğinde ikinciye girin Open Subtitles نريد تأميناً كاملاً لكلا الطريقين طريقان؟
    Zor an geldiğinde derinlere inip onu arayacak ve onu ortaya çıkaracaksın. Open Subtitles عندما يحين الوقت المناسب , سوف تتعمق في داخلك عميقاً , و سوف تجده
    O an geldiğinde, her şey bir araya gelir. Bunu biliriz. Open Subtitles الأمر لا يحدث بهذه الطريقة عندما يحين الوقت المناسب سوف نحس بذلك و نعرف ما علينا فعله
    Gerçekten de o an geldiğinde beni o kapıdan göndereceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles . أحقاً تعتقد بأنه عندما يحين الوقت . ستقوم بإرسالي من ذالك الباب ؟
    O an geldiğinde birazcık eğilirsin. Open Subtitles عندما يحين الوقت تميل قليلاً هكذا
    Doğru an geldiğinde temiz bir vuruş yapar ve izlerini örtmeye başlar. Open Subtitles وعندما تحين اللحظة المناسبة ينفذ ضربته المرتبة
    an geldiğinde biliyordu, çünkü o, koştu Eğer onu üzdüm ve kendinizi seçsin. Open Subtitles هرب ليقينه بأن حالما تحين اللحظة فستخذله وتؤثر نفسك.
    Bilemiyorum, Jackie. Fakat o an geldiğinde durum, acemice ve garipti. Open Subtitles (لا أدري (جاكي) أعني أحب (إريك لكن حينما تحين اللحظة
    Ama o an geldiğinde şefkatli sözler söyledi. Open Subtitles ،ولكن عندما حانت اللحظة ،تحدث معي عن المودة وأخبرني عن مشاعره لقد كنت مخطئة لأدفعك إلى هذه الأفكار تجاهه
    O an geldiğinde her şey çok hızlı gelişti. Open Subtitles لقد حانت اللحظة , كانت سريعة
    O an geldiğinde beraber olalım istiyorum. Open Subtitles أريد أن نكون معاً عند حدوث الأمر.
    Ve o büyük an geldiğinde yaptığın her şey için, Danforth karşıIığını alacaksın. Open Subtitles وعندما تأتي اللحظة العظيمة... لكل شيء فعلته, دانفورث... هذه واحدة لك انت.
    İnan bana, o an geldiğinde neyin doğru olduğunu anlarsın. Open Subtitles ثقِ بي عندما تأتي اللحظة ستعرفين
    Doğru an geldiğinde intikamımızı alacağız. Open Subtitles عندما يأتي الوقت المناسب سننتقم
    Doğru an geldiğinde ikinciye girin Open Subtitles نريد تأميناً كاملاً لكلا الطريقين طريقان؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more