| Eşcinsellik bizim anahtarımız, siyahlık ise sihrimiz. | TED | الغرابة هي مفتاحنا الأساسي؛ السواد هو سحرنا. |
| Bu teknolojinin asla kullanılmaması için anahtarımız bu adam. | Open Subtitles | إنه مفتاحنا للتأكد من أن تلك التقنية لن تُستخدم ابداً |
| Bu işe çok yaklaştık. O bizim tek anahtarımız. | Open Subtitles | إقتربنا كثيرا من هدفنا إنها مفتاحنا الوحيد |
| Sadece 2 anahtarımız kaldı. | Open Subtitles | نحن نريد مفتاحين آخرين |
| Hayır, hala kayıp iki anahtarımız var. | Open Subtitles | كلا لا زلنا ينقصنا مفتاحين |
| O bizim buradan çıkış yolumuz. Bizim anahtarımız. | Open Subtitles | إنه طريقنا للخروج من هنا إنه مفتاحنا |
| Ve bu küçük paket bizim anahtarımız. | Open Subtitles | وهذه الحزمة الصغيرة هي مفتاحنا |
| anahtarımız bu işte. | Open Subtitles | هـذا هـو مفتاحنا. |
| Güzelce eğirip, satabiliriz. Bu kaleye giriş anahtarımız olacak, evlât. | Open Subtitles | إنّه مفتاحنا للقلعة يا بنيّ. |
| anahtarımız paspasın altında. | Open Subtitles | مفتاحنا تحت الحصيرة |