| Adam elinde İngiliz anahtarıyla mı uzaylı dünyalar arasında gidip geliyor? | Open Subtitles | ذلك الرجل يتنقل ذهاباً وجيئة بين العوالم الفضائية، مسلحاً بمفتاح سباك؟ |
| Toretto bunu iki santim kalınlığında bir İngiliz anahtarıyla yapmış. | Open Subtitles | توريتو عمل هذا بمفتاح عزم اللي الربع ثلاثة. |
| Peki, bir bakalım evinin kapısını araba anahtarıyla açmaya çalıştı çünkü yüzü Orta batılılara benziyor altı aydır seks yapmamış ve sinek yemiş. | Open Subtitles | حسنا, دعنا نرى حاولت فتح شقتها بمفتاح سيارتها لأن وجهها يبدو كثيرا غرب وسطي |
| # Bir İngiliz anahtarıyla seni parçalarım # | Open Subtitles | ♪و مع مفتاح براغي سأخذك بعيداً♪ انه بيتي اللعين |
| ..anahtarıyla evine girmesini. | Open Subtitles | ثم يدخل إلى منزله بواسطة مفتاحه... |
| Ama içeri kendi anahtarıyla girmiş. Duruşmada bu anlaşıldı. | Open Subtitles | . لكنه دخل بمفتاحه هذا ثبت في المحاكمة |
| Kulübünün en hassas yerinin anahtarını depo anahtarıyla aynı yapar mı? | Open Subtitles | سيسمح للمكان الاكثر حساسية في ناديه ان يعرض بمفتاح مخزن |
| Üç ay önce, virüsün anahtarıyla birlikte ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | منذ ثلاث شهور مضت إختفى بمفتاح هذا الفيروس |
| peki şefinizin ingiliz anahtarıyla ekip üyelerine saldırmasını nasıl açıklıyorsunuz? ! | Open Subtitles | وكيف تفسر مهاجمة القائد للجنود بمفتاح براغي ؟ |
| Eğer uyuşturucu değilse ingiliz anahtarıyla ekip arkadaşlarına saldırmasını nasıl açıklayacaksın? | Open Subtitles | لانه إذا لم يكن سببه الكوكايين فكيف تفسر مهاجمة عدداً من الجنود وضابطين بمفتاح براغي ؟ |
| Dünya'da senden başka sadece bir kişi var ve sana İngiliz anahtarıyla vurmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | لا يوجد سوى رجل واحد وتركته يضربك بمفتاح الربط |
| İngiliz anahtarıyla valfı kapatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت عنوة إغلاق الصمام بمفتاح الربط |
| Toretto bunu iki santim kalınlığında bir İngiliz anahtarıyla yapmış. | Open Subtitles | توريتو فعل ذلك بمفتاح ربط بسمك 2 سم |
| Birinin diğerine bu küçük uçağın arkasında İngiliz anahtarıyla saldırma ihtimali nedir? | Open Subtitles | الاحتمالات بأن أحدهم هاجم الآخر في مؤخرة هذه الطائرة الصغيرة باستخدام مفتاح براغي... |
| Kendi anahtarıyla içeri girer. | Open Subtitles | ويستخدم مفتاحه ليدخل |
| -Bay Thompson'ın anahtarıyla girdik. | Open Subtitles | - سيد (طومسون) استخدم مفتاحه |
| Şu kocaman eski anahtarıyla birlikte | Open Subtitles | بمفتاحه القديم الكبير |
| O kocaman tombul anahtarıyla birlikte | Open Subtitles | بمفتاحه الكبير البدين |