Küçükken, çizmeyi çok severdim ve bildiğim en yetenekli ressam annemdi. ancak annem bir eroin bağımlısıydı. | TED | عندما كنت صغيراً، كنت أحب أن أرسم، و أكثر فنان موهوب عرفته هو كانت أمي لكن أمي كانت مدمنة على الهيروين. |
...ki öyle olmadığını herkes biliyordu ancak annem bunun zararsız, masum bir yalan olduğunu söyledi. | Open Subtitles | والجميع يعرف أنه ليس حقيقي لكن أمي قالت أنها كذبة بيضاء صغيرة ولم تضر أحداً |
Ben bir kase erişte ile çok mutluydum, ancak annem hiç yemedi. | Open Subtitles | كنت سعيداً جداً بذبدية المكرونة لكن أمي لم تتناول أي منها |
(Gülüşmeler) ancak annem çizelgeye baktı ve dedi ki, “Kendin için, tutkunun peşinden git.” | TED | (ضحك) لكن أمي نظرت إلى المخطط وقالت: "آوه، اتبعي شغفكِ." |