"anda ortaya" - Translation from Turkish to Arabic

• العدم
• ظهر فجأة
• ظهر فحسب

"Aynı zamanda, Roma süvarileri ve hafif-zırhlı bölükleri bir anda ortaya çıkmış gibilerdi."
في نفس الوقت الخيالة الرومانية وبعض الاسلحة الخفيفة تبدو أنها تظهر من العدم

Beyaz çocuk adamım, bir anda ortaya çıktı, fırtına gibi.
,الرجل الأبيض، أتى من العدم , يا رجل، مثل إعصار

Bir anda ortaya başka bir yarışmacı çıktı. Azimli, cesaretli bir yarışmacı daha ortaya çıktı.
متنافس جديد ظهر فجأة ويجري بكل شجاعة وإقدام وعزم

Bir anda ortaya çıktı ve ne olduğunu anlamadan kendimden geçtim.
.. ظهر فجأة وفقدت وعيي قبل أن أدرك ما يحدث

Bilmiyorum. Bir anda ortaya çıktı.
لا أعرف، لقد ظهر فحسب - !

Kız bir anda ortaya çıktığını ve sonra onun peşinden geldiğini söyledi.
تقول الفتاة أنّه أتى من العدم وأنّه سيلحق بها لينال منها الآن.

Krosoczka ailesi komedi dizisinin kuzen Oliver'iydim, bir anda ortaya çıkan yeni çocuk.
كنت مثل ابن العم أوليفر لمسرحية سيتكوم لعائلة الكريزوسكا، الطفل الجديد الذي ظهر من العدم

Bir anda ortaya çıkan dört ağır donanımlı yabancının onları biraz endişelendireceği kesin, yani...
يمكنك أن تراهن أن أربعة أشخاص غرباء مدججين بالسلاح يظهرون من العدم

Bir anda ortaya çıktın. Latin adam.
أنا لا أعرف حتى من أنت لقد ظهرت من العدم أيها اللاتينى

Bu çocuk, bir anda ortaya çıktı ve ilk turlarda ortalığın tozunu atıp çip sayısında liderliğe oturdu.
هذا الفتى يأتى من العدم ، ليكتسح دورات اللّعب مبكراً ، و ينبثق كالقائد الهّشم.

Bilen yok. Bu çocuk, bir anda ortaya çıktı ve ilk turlarda ortalığın tozunu...
لاأحد يعلم، هذا الفتى يظهر من العدم ليكتسح دورات اللّعب مبكراُ..

Hadi ama. Bir anda ortaya çıkıyor ve bizim de ona öylece inanmamız mı gerekiyor?
بالله عليكما، ظهرَ للتوّ من العدم و يُفترضُ بنا أن نصدّقه؟

Hayır bir anda ortaya çıkıp direk üstümüze geldiler.
كلا، لقد قدموا من العدم وأتوا مباشرةً نحوك، بصدق

Sadece bir dakika kalmıştı ve bu set bir anda ortaya çıktı.
دقيقة واحدة متبقية و هذه المجموعة من الامواج جاءت من العدم

Depodayım. Adamlar bir anda ortaya çıktılar.
أنا فى المخزن هولاء الرجال أتوا من العدم يا رجل

Onu neredeyse 1 yıldır görmüyorum ve sonra bir anda ortaya çıkıyor.
لم أره منذ, تقريباً, سنة, ومن ثم ظهر فجأة من الخلى.

Henry'nin en çok ihtiyaç duyduğu anda bir anda ortaya çıktı.
لا أعرف، لكنّه ظهر فجأة عندما كان (هنري) بأمسّ الحاجة له

Bir anda ortaya çıktı. Yanımızdan koşup çantayı aldı.
لقد ظهر فجأة وركض بجوارنا وأخذ الحقيبة

- Bir anda ortaya çıkıyor.
-لقد ظهر فحسب