| Benim için büyük şeref, Bay Bond, Bayan Anders'e teşekkürler. | Open Subtitles | انة لسرور عظيم لي، سّيد بوند، شكراً إلى الآنسةِ أندرس. |
| Anders Fjellberg: Başlangıçta kolay olmadı, çünkü neler keşfedebileceğimizi bilmiyorduk. | TED | أندرس فجلبرغ: لم يكن ذلك سهلا في الأول، لأننا لم نكن نعرف ما الذي نبحث عنه. |
| Herkesin Anders'dan nefret etmesinin sebebi kadınlara karşı çok saygısız olmasıdır. | Open Subtitles | الشئ الذي يكرهه الجميع بشأن أندريس أنه لا يحترم النساء أتعلمين ؟ |
| Kıdemli Astsubay Harold Anders işbu vesileyle görevinizden azledildiniz. | Open Subtitles | ايها الضابط الاول هارولد اندرس لقد تم تسريحك من الخدمه |
| Gaeta Tigh, Tyrol, Anders'ı hava kilidinden atıp devamını da getirecektir. | Open Subtitles | جييتا سيلقى ب تااي, تيرول, اندريس في الفضاء ثم سيبدأ بالاخريين |
| Bayan Anders öğlen 12'den önce burada olmamalıydınız. | Open Subtitles | سيدة آندريس , اجتماعنا سيكون على الساعة الــ 12 ظهراً |
| Sizden son gelişmeleri okumak istiyoruz. Teşekkürler Anders. | TED | ونريد قراءة آخر التحديثات من عندكم. شكرا لك أندرس. |
| Bayan Anders! Kıyafetleriniz üzerinizdeyken sizi tanımadım. | Open Subtitles | آنسة أندرس أنا لَمْ اعرفك بملابسك التي عليكي |
| Senin Anders'le olan şu aptalca güç gösterin... | Open Subtitles | عِنْدَكَ هذا الشيءِ الغبيِ حول صراع القوَّةِ مَع أندرس |
| Anders, bu sadece harika bir şakaydı, süperdi ve harika hazırlanmıştı. | Open Subtitles | . أندرس , لقد كانت مزحة رائعة . لقد كانت معمولة جيداً . شكراً لكم |
| Evet, aslında ona çok yakınsın Anders. | Open Subtitles | نعم , و أنت الأن شديدُ الحرارة جداً , أندرس |
| Anders neredeyse bu işi halletti. | Open Subtitles | أنه يعني بأن أندريس . سيحصل عليها تقريباً |
| Bir sonraki okul yılı boyunca Anders öfkesini çok sayıda acımasız ve korkunç yöntemle benden çıkardı. | Open Subtitles | الآن، في فصلِ السَنَة التالية أندريس صب غضبه عليَّ في الخارج بالطرق القاسية والفظيعة التي لا تعد ولا تحصى |
| Gördüğün üzere, Anders bana daha fazla zarar verdikçe benimle gerçekten ilgilendiği için kendimi daha çok memnun hissediyordum. | Open Subtitles | أترى كلما آذاني أندريس أكثر كلما شعرت بإمتنان أكبر إنه كان في واقع الأمر يشد إنتباهي له |
| Çete üyeleri Anders Parkı'nı, Gotham Kilisesi'ni... ve hayvanat bahçesini ele geçirdi. | Open Subtitles | انتشرت الغوغاء في دور العبادة أكثر من متنزهات اندرس كاتدرائية جوثام ، حديقة الحيوان |
| Anders Park'ta, kilisedel ve hayvanat bahçesindeler. | Open Subtitles | هم في اندرس بارك والكاتدرائية وحديقة الحيوان |
| Dün birlikte olduğun kızdan mı bahsediyorsun yoksa silahtan mı Anders? | Open Subtitles | مهلاً اندريس اتتكلم عن الفتاة التي بالأمس ام هذا السلاح ؟ |
| Anders ve ben de seviştik. | Open Subtitles | (جينا) أبدعت وأنا و(آندريس) قبّلنا بعضنا |
| Selam, ben Ashley Anders. Ve bunların hepsi benim hakkımda. | Open Subtitles | مرحباً أنا " آشلي آندرز " وهذا كل ما يتعلق به |
| Kıdemli Üstçavuş Harold Anders iş bu vesile ile görevinden azledilip gözaltına alınması emredilmiştir. | Open Subtitles | كبير المسؤولين , هارولد اندرسون انت سوف تقصل من مهامك وسوف تقاد الى الحجز |
| Başkomiser, Çavuş Anders iki yıldır Askeri Polis Teşkilatı'nda. | Open Subtitles | سيرجينت أندرسون في الجيش منذ سنتين وأكد لك |
| Öğretmeni Anders'in kollarındaki morlukları görmüş. | Open Subtitles | معلم المدرسة رأى جروح على ذراعي (أندريه) |
| "Anders, uyuşturucu içini nasıl ısıtırdı, hatırlasana." | Open Subtitles | "أنديرش)، تذكر كيف تشعرك) الماريجوانا بدفء داخلي" |
| En son kurbanı Tony Anders. | Open Subtitles | أحدث الضحايا توني أندرز لقد رمي في نزل محلي |
| Bay Anders'in salınmasını emrediyorum, ama Bay Jin-Pyn kalacak. | Open Subtitles | في الواقع ، ذلك ما استطيع فعله تماما آمر بإطلاق سراح (السيد أنديرز) لكن ليس السيد ( جين باين) |
| Artık Anders'in velayetiyle ilgili karar benim ağzımdan çıkacak. | Open Subtitles | الآن أنا من يقرر إن ستحصلي على حضانة (اندريه) |
| Hal Anders, Birleşik Devletler Donanmasının bir üyesi. | Open Subtitles | هال انديرسون هو عضو في بحرية الولايات المتحده الأمريكيه |
| Sağ ol Anders. | Open Subtitles | شكرا انديرس |