Anlaşmayı kabul ettim. | Open Subtitles | لقد قبلت الإتفاق |
Anlaşmayı kabul ediyorsun, anladım. | Open Subtitles | أرى بأنك قبلت الصفقة. |
İyi haber ise Yumi suçlamalardan kurtulmak için Anlaşmayı kabul etmiş. | Open Subtitles | الخبر السار هُو أنّ (يومي) عقد صفقة لتجنّب الإتهامات. |
- Anlaşmayı kabul etmedi. | Open Subtitles | ـ لم يقبل بالصفقة ـ كلا , قد أستأجرك |
Bizimle Anlaşmayı kabul edip öttü. | Open Subtitles | لقد قبل بالصفقة وإنقلب |
Anlaşmayı kabul et her şey sona ersin. | Open Subtitles | ضع الاتفاقيه على الطاوله وهذا كله سوف ينتهي |
Bishop, o Anlaşmayı kabul etmeliydin. | Open Subtitles | بيشوب كان عليك أن تقبل عرضى |
Hadi ama Zohan, bu Anlaşmayı kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | هلِم يا (زوهّان) يَجِب ان تُعجبك الصَفقه |
Mike Anlaşmayı kabul etmediğini söyledi ve buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | قال لي مايك انه سحب التسويه ولسنا نحن من يجعل ذلك يحدث |
Anlaşmayı kabul ediyoruz Diane. | Open Subtitles | سنعقد الاتفاق , "دايــآن". |
Rachel'a her şeyi söyledim. Anlaşmayı kabul ediyorum. | Open Subtitles | أخبرت (رايتشل) بكل شيء سأقبل الصفقة |
Anlaşmayı kabul ettim. | Open Subtitles | لقد قبلت الإتفاق |
Anlaşmayı kabul et yada etme. | Open Subtitles | سواء قبلت الصفقة أو لا |
Anlaşmayı kabul ettin! Onun şartlarını kabul ettin! | Open Subtitles | قبلت الصفقة قبلت صفقته |
Demek ki Alex Anlaşmayı kabul etti. | Open Subtitles | ما يعني أن (اليكس) قد عقد صفقة تخفيف الحُكم. |
çok uğraştık ,onun da suudilerin kabul ettiğininkine çok benzer bir Anlaşmayı kabul etmesi için çok uğraştık ama kabul etmedi ve çakallar onu almak için gittiler yapamadılar.korumaları çok iyiydi. | Open Subtitles | لقد حاولنا بشدة ,لقد حاولنا عقد صفقة معه تشبه الصفقة التي عقدناها مع (آل سعود) في المملكة العربية السعودية ، لكنه لم يقبل بها. لذا اُرسلت quot; |
Mike'ın hapisten kurtulacağı bir Anlaşmayı kabul etmediğini söylersen Rachel yıkılır. | Open Subtitles | إذا أخبرتها أن (مايك) لن يقبل بالصفقة التي من الممكن أن تخرجه سيمزقها هذا |
- Anlaşmayı kabul etmeyecek Harvey. | Open Subtitles | لن يقبل بالصفقة (هارفي) |
Tanner Anlaşmayı kabul etti. | Open Subtitles | تانر قبل بالصفقة |
Anlaşmayı kabul et her şey sona ersin. | Open Subtitles | ضع الاتفاقيه على الطاوله |
Bishop, o Anlaşmayı kabul etmeliydin. | Open Subtitles | بيشوب كان عليك أن تقبل عرضى |
Hadi ama Zohan, bu Anlaşmayı kabul etmek zorundasın. | Open Subtitles | هلِم يا (زوهّان) يَجِب ان تُعجبك الصَفقه |
Mike Anlaşmayı kabul etmediğini söyledi ve buna izin veremeyiz. | Open Subtitles | قال لي مايك انه سحب التسويه ولسنا نحن من يجعل ذلك يحدث |
Anlaşmayı kabul ediyoruz. | Open Subtitles | سنعقد الاتفاق |
Anlaşmayı kabul edeceğim. | Open Subtitles | سأقبل الصفقة |