"anladığımızı" - Translation from Turkish to Arabic

    • نفهم
        
    • تفاهم
        
    • فهمنا
        
    Priya Vulchi: Dört yıl önce gerçekten de ırkçılığı anladığımızı düşünüyorduk. TED بريا فَلتشي: قبل أربع سنوات، ظننا أننا فعلاً نفهم العنصرية.
    Birbirimizi anladığımızı düşünüyordum. Open Subtitles لا يوجد فيه اختيار , اعتقد اننا نفهم بعضنا البعض؟
    Bunu sana anlatacağım çünkü birbirimizi anladığımızı düşünüyorum. Open Subtitles سأخبرك هذا لأنني أشعر أننا نفهم بعضنا, أنت وأنا
    Ben düşmanın değilim. Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. Open Subtitles لستُ عدوّك، وقد ظننت أنّ بيننا تفاهم.
    Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أن بيننا تفاهم.
    Torunlarımızın gözlerine bakıp onlara sorunları anladığımızı tehlikelerin ve fırsatların farkında olduğumuzu ve buna rağmen başarısız olduğumuzu söyleyecek miyiz? TED هل سننظر في عيون أحفادنا ونقول لهم أننا فهمنا الرهانات، وفهمنا الأخطار والفرص، ورغم ذلك لم نقم بشيء؟
    Bu mesajları göndermek, etrafımızdaki evrenin fiziğini anladığımızı kanıtlayacaktır. Open Subtitles إرسال هذه الرسائل سوف نثبت أننا نفهم فيزياء الكون من حولنا.
    Bazen birbirimizi gerçekten anladığımızı hissediyorum. Open Subtitles أحياناً يبدو الأمر كما لو أننا نفهم .بعضنا البعض
    Birbirimizi anladığımızı ve saygı duyduğumuzu sanıyordum. Open Subtitles اعتقدت اني واياك نفهم بعضنا ولدينا احترام متبادل
    Günümüz koşullarında ne kadar anladığımızı açıklamak zor. Open Subtitles ومن الصعب التعبير عن كم نحن نفهم على أساس يومي.
    Ama beni asıl hayal kırıklığına uğratan birbirimizi anladığımızı sanmamdı. Open Subtitles ولكن اعتقد ما يجعلني تائه هنا انني اعتقد اننا نفهم بعضنا الاخر
    Aslında bazen birbirimizi Bill'in bizi anladığından daha iyi anladığımızı düşünüyorum. Open Subtitles في الواقع، أعتقد إنّنا في بعض الأحيان نفهم بعضنا البعض أفضل من فهم أي مِنّا لبيل.
    Ancak yolsuzluktan ne anladığımızı anlamalıyız. ve onun hakkında yanlış eğitildiğimizi anlamalıyız ve bunu kabul etmeliyiz. TED ولكن نحن بحاجة إلى فهم ما نعرفه عن الفساد، ونحن بحاجة إلى أن نفهم أنه قد تم تعليمنا بشكل خاطىء حول هذا الموضوع، وعلينا أن نعترف بذلك.
    Çünkü hepimiz ilk bakışta, pat diye her şeyi anladığımızı sanarız fakat asıl marifet, nasıl daha yavaş ve daha dikkatli bir şekilde bakılacağını öğrenmek. TED لأننا جميعًا نعتقد أننا نفهم الأمر من الوهلة الأولى واللحظة المفاجئة، ولكن المهارة الحقيقية هي في فهم كيفية النظر ببطء وكيفية النظر بعنايةٍ أكبر.
    Birbirimizi iyi anladığımızı düşünüyorum. Open Subtitles نحن أصدقاء قدامى أعتقد أننا نفهم بعضنا
    Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننت أننا نفهم بعضنا أليس كذلك ؟
    Ve ben, birbirimizi anladığımızı sanmıştım. Open Subtitles واعتقد انه كان بيننا تفاهم
    Birbirimizi anladığımızı sanmıştım. Open Subtitles ظننت أن بيننا تفاهم
    Birbirimizi anladığımızı sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أنّ لدينا تفاهم.
    Bir defasında beyin cerrahının bir dersine gitmiştim Ay'ın karanlık tarafını bile kendi beyinlerimizden iyi anladığımızı söylemişti. Open Subtitles حضرت هذه المحاضرة التي تحدّث فيها مختصوا الأعصاب عن فهمنا للجانب المظلم للقمر أكثر من فهمنا لأدمغتنا
    Ama ben sizlere bu hayvanı hep yanlış anladığımızı anlatacağım ve de tembel hayvan hakkındaki gerçeklerle evimiz dediğimiz gezegenimizi ve kendimizi nasıl kurtarabileceğimizi. TED حسنًا، أنا هنا لأخبركم أننا فهمنا هذا الحيوان بشكل خاطئ.. وفهمنا لحقيقة هذا الكسلان من الممكن أن تساعد في إنقاذنا وإنقاذ هذا الكوكب الذي نسميه بيتنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more