"anladığımdan" - Translation from Turkish to Arabic

    • أفهمك
        
    • فهمي
        
    Bence sen dünyanın en harika insanısın ama seni Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles حسنا، لا، أعتقد أنت أروع شخص في العالم لكن لست متأكّد بإنّني أفهمك
    Sizi Anladığımdan emin değilim sayın Başkan. Open Subtitles أنا لستً واثقاً بأنني أفهمك جيداً يا حضرة العمدة
    - Albay, sizi Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles كولونيل ، أنا لست واثقه أنني أفهمك
    Ne dediğini Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست متأكداً من فهمي لما تقوله
    Ben bile Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles أنا لست متأكدة من فهمي لها
    Seni Anladığımdan emin değilim Newland. Open Subtitles أنا لست متأكدة إذا كنت أفهمك.
    Anladığımdan pek de emin değilim. Open Subtitles إننى لم أعد أفهمك
    Sizi Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدة من أني أفهمك
    Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست واثقاً أنني أفهمك
    Seni Anladığımdan emin değilim, Dani. Open Subtitles لست متأكدة بأني أفهمك يا داني
    - Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles -على الأقلّ ليس هنا -لم أفهمك جيّدا
    Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدا من أنني أفهمك
    Seni Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست متأكدا من أنني أفهمك.
    Ama seni Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles ولكنني لم أفهمك
    Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles -لستُ متأكده أنى أفهمك سيدى
    - Anladığımdan emin değilim. - Ah, özür dilerim. Open Subtitles أنا لا أفهمك - معذرة -
    - Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles -لست متأكدة إن كنت أفهمك
    Anladığımdan emin değilim. Open Subtitles لست أفهمك
    Sorunu Anladığımdan bile emin değilim. Open Subtitles -لست واثقة من فهمي للمشكلة
    Catherine, seni doğru Anladığımdan emin olmalıyım. Open Subtitles كاثرين), دعيني أتأكد من فهمي لكِ)
    Tamam, doğru Anladığımdan emin olmak için söylüyorum tekne battığında boğulmadıktan sonra Sarah seninle birlikte adaya sürüklenmedi ama yine de onun tekrar öldüğünü gördün. Open Subtitles حسنٌ، لمجرد التأكد من فهمي لهذا بطريقة صحيحة، بعدما لم تغرق حين غرقت سفينة (المناورة)... لم تتمكن (سارة) من الوصول للجزيرة معكَ، لتراها تموت مرّة أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more