Ne olduğunu anlamak istiyoruz ama bunu yapmak için sizinle konuşmamız gerekiyor. | Open Subtitles | نريد أن نفهم ماذا حدث ولكن لكي نقوم بهذا علينا التحدث معكِ |
Bunlarla başetmeye çalışıyorsunuz, Ve bu şema burada kullanıma hazır, onu anlamak istiyoruz. | TED | أنتم تحاولون معالجة هذه ، وهذه الشبكة متوفرة هنا ، ونحن نريد أن نفهم هذا. |
Nöronların nasıl etkileşime girdiğini anlamak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نفهم كيف تتفاعل هذه الخلايا العصبية، |
Bunu nasıl yaptıklarını, nasıl yapıştıklarını anlamak istiyoruz. Size tüm detayları anlatamam çünkü bu, bizim de hâlâ anlamaya çalıştığımız bir şey. Ama yapmaya çalıştığımız bazı şeylerden biraz ipucu vereyim. | TED | لذلك نريد أن نفهم كيف تفعل ذلك، كيف تلتصق، ولا أستطيع أن أخبركم بكل التفاصيل، لأنه شيء ما زلنا نحاول اكتشافه، لكن دعوني أعطيكم لمحة صغيرة عن بعض الأشياء التي نحاول القيام بها. |
314 milyon görme engelli insan var ve bunların 45 milyonu kör. Bu yüzden körlük büyük bir sorun ve bu görme bozukluklarının büyük bölümü, kalıtsal hastalıklardan ileri geliyor, bu yüzden hangi mutasyonların bu genenin hastalığına neden olduğunu sınamak ve daha iyi anlamak istiyoruz | TED | لأن هناك ثلاثمائة وأربعة عشر مليون شخص لديهم مشاكل في الرؤية، 45 مليون منهم لا يستطيعون النظر. لذلك فإن العمى هو مشكلة ضخمة, وأغلب مشاكل العمى تأتي من أمراض وراثية، لذلك نريد أن نفهم بشكل أفضل التحورات الجينية التي تسبب المرض. |
anlamak istiyoruz. | Open Subtitles | حسنا نحن نريد أن نفهم |
Biz sadece ne olduğunu anlamak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نفهم ما حدث |
Yani, mümkün olan her şeyi anlamak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نفهم كل ما هو ممكن |