"anlamasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يتفهم
        
    • يدرك
        
    • يفهموا
        
    • أن يفهم
        
    • يفهمون
        
    • تفهموا
        
    • وتفهم
        
    • على فهم
        
    • ليفهم
        
    • تفهم
        
    • يفهم ذلك
        
    • يفهم أنه
        
    • يفهم الوضع
        
    Seni öyle seviyordum ki, anlamasını sağlayabilirim sandım. Open Subtitles أحبك كثيرا،أعتقدت أن بإمكاني أن أجعله يتفهم.
    Öylesine narin ve zarif birinin benim gibi birini sevebilmesini sizin gibi birinin anlamasını beklemiyorum, ama ben... Open Subtitles ما كنت أتوقـّع من رجل مثلك أنّ يتفهم. كيف لتلكَ الجميلة الأنيقة ، أنّ تحب رجلاً مثلي ، لكن تلاقت قلوبنا.
    Onunla konuşup yardımcı olabileceğimi anlamasını sağlasaydın yalnızca bana izin verseydi... Open Subtitles إذا تحدثتي معه وجعله يدرك انني أستطيع المساعدة إذا سمح لي
    Yani insanların anlamasını istediğim şey, bir etkileşimin, ne zaman iyi ne zaman kötü olduklarını bilmeleri ve buna göre yargılamaları. TED لذا اسمحوا للناس أن يفهموا أن الأمر متروك لهم لمعرفة كيفية الحكم على التفاعل كي يعرفوا أضحى كانت جيدة أو سيئة.
    Şöyle ki,herkesin şefkati,girişime... ...dönüştürmedeki,kritik önemi... ...anlamasını istiyorum. TED لذلك أريد أن يفهم الجميع أهمية حساسة لتحويل الصدقة الى مؤسسة.
    Ama hala bir çocuğun ölümü anlamasını sağlamak çok zor. Open Subtitles لكنه لا يزال من الصعب علينا أن نجعل الأطفال يفهمون معنى الموت
    Hepinizin iyi anlamasını istiyorum ki bu odadaki her bireyin eneji ve sorumluluklarının sonuçları üzerinde direk etkisi olacaktır. Open Subtitles أريدكم أن تفهموا أنه سيكون نتيجة مباشرة لالتزام وطاقة كل واحد في هذه الغرفة
    Ayrıca, bunun seni neden rahatsız ettiğini de anlamasını bekleme. Open Subtitles ولا تتوقعي منه أن يتفهم لماذا يزعجكِ ذلك
    Çocukların anlamasını beklemiyorum zaten, ama sen ve ben... Open Subtitles حسناً، لم أتوقع أن يتفهم الأطفال ذلك لكن أنا و أنت
    Benden sonraki sahiplerinin bunu anlamasını ve paylaşmasını istiyorum. Open Subtitles ارغب من المالك الجديد بأن يتفهم ويشاركني تلك الرغبة
    Yaptığı şeyin yanlış olduğunu anlamasını sağlar mısın? Open Subtitles هل تساعده بـ ان يدرك بـ ان الذي يفعله خطـأ ؟
    Ona keyifli bir hayat yaşatarak hatasını anlamasını sağlayacağım. Open Subtitles سأجعله يدرك فشله بالعيش معه في حسن فكاهة مثالي
    Sanırım geri dönüp dediğin gibi bir sistem bulmaya çalışacağım, ekstra çabaya değdiğimi anlamasını sağlayacağım. Open Subtitles اعتقد العودة ومحاولة الحصول على نظام معين كما قلتي اجعله يدرك بأني استحق الجهد الإضافي
    Senin gibi, erkek mağazasının rafında ne varsa onu alan heriflerin anlamasını beklemem zaten. Open Subtitles أترى ، لا أتوقع من رجال يرتدوا ملابس منزلية لعينة مثلك أن يفهموا
    Şey, senin gibi aklında gösterişten başka birşey olmayan insanların araştırmamı anlamasını istemiyorum bile. Open Subtitles لا أريد من الحمقى امثالك أن يفهموا بحثي
    Benim için çok önemli olan birinin bunu anlamasını istedim. Open Subtitles أردت شخصًا كان قريباً جداً مني أن يفهم الأمر
    Ama asıl nedeni insanların anlamasını sağlamak. Open Subtitles ولكن في الأساس لمساعدة ... الناس علي فهم لجعلهم يفهمون
    Millet, herkesin şunu anlamasını istiyorum. Open Subtitles يا رفاق , أريد منكم جميعاً أن تفهموا
    İşte bu amiral Cain'in... tüm kayıtları okuyup durumu anlamasını... isteme nedenim. Open Subtitles ولهذا آمل أن تقرأ الأدميرال السجل بكامله وتفهم السياق
    "...müfredat, öğrencilerin tüm bilimsel bakış açılarını anlamasını sağlamaya yönelik olmalıdır." Open Subtitles إن المنهج الدراسي من المفترض أن يساعد التلاميذ على فهم مجموعة كاملة متواجدة من النظريات العلمية.
    Keşke bizden daha büyük şeyler olduğunu anlamasını sağlayabilseydim. Open Subtitles انا فقط اتمنى بأنني استطيع مساعده ليفهم بأن هذا الشئ اكبر مننا جميعا
    Aslında paylaşılan veriyi bildiğimde ve açık bir şekilde benim rızam istendiğinde bazı sitelerin benim alışkanlıklarımı anlamasını istiyorum. TED في الواقع، حين أعرف البيانات التي تتم مشاركتها وتطلب مني موافقتي بوضوح، أريد من بعض المواقع أن تفهم عاداتي.
    Bunu yarınki seçimlerde Başkanın da anlamasını sağlayacaklardır. Open Subtitles وسيجعلون الرئيس يفهم ذلك غداً في الإنتخاباتِ
    Hayır, yalnız başına yapamayacağını anlamasını istemiştim sadece. Open Subtitles لا . أنا فقط أردت منه أن يفهم أنه لا يستطيع عمل ذلك لوحده
    Onu yıkmadan bunu anlamasını saplamak biraz vakit alacak. Open Subtitles لجعله أن يفهم الوضع بطريقة غير مدمّرة له.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more