Biliyorum kaba olmaya çalışmıyorlardı; sadece kim oluğumuzu anlamaya ve bildikleri dünyayla ilişkilendirmeye çalışıyorlardı. | TED | أعرف أنهم لم يقصدوا ذلك وأنهم كانوا يحاولون فقط فهم من نحن ويربطون ذلك بعالمهم الذي عرفوه |
Altta yatan prensipleri anlamaya ve insan sağlığını iyileştiren aktiviteler üretmeye uğraşıyoruz. | TED | لذا نحن نعمل على فهم هذه المبادئ الأساسية ونقوم بعمل أنشطة تمكن الموسيقى من تحسين صحة الناس |
Her zaman her şeyle ilgili hikayeler anlatırız ve bence bunu, dünya bir tür çılgın, kaotik bir yer olduğu için yapıyoruz, dünyayı az da olsa anlamaya ve, ona biraz düzen getirmeye çalışıyoruz. | TED | فنحن نقوم بقص الحكايا عن كل شيء طوال الوقت وأعتقد بأننا نقوم بذلك لأن العالم مجنون نوعًا ما، مكان فوضوي وأحيانًا من خلال القصص نحاول فهم العالم قليلاً نحاول وضع نظام له |
O ve birçoğu sayesinde, insan hareketinin bir parçası olmanın önemini anlamaya ve dünyaya kendi pencerelerinden bakmayı isteyen çocuklar, dünya vatandaşlarını anlamaya başladım. | TED | بفضله والعديدين غيره حيث ساعدوني على فهم أهمية أن أكون جزء من حركة الشعوب. الأطفال مستعدون أن ينظروا خارج شاشاتهم للعالم. المواطنين العالمين |