"anlamsızdır" - Translation from Turkish to Arabic

• لا معنى
• معنى عندما

Kuantum mekaniğinde bir parçacığın tam konumu ve tam hızından söz etmek anlamsızdır.
في ميكانيكا الكم، الموقع المحدد والسرعة المحددة لجسم ما لا معنى لهما.

Anlamsız şeyler anlamsızdır. Özellikle aksiyon başladıysa.
لا معنى للثرثرةِ خصوصاً حينما يحمى الوطيس

Ancak ne zaman vuracağınızı ve saldırınızı nasıl gizleyeceğinizi bilmiyorsanız, bu anlamsızdır.
لكن هذا لا معنى له إلا إذا عرفتِ متى تضربين وكيف تخفين هجومكِ.

Yüksek bir değer uğruna olmadıkça, eylemler anlamsızdır.
أعمال تافهة بلا معنى عندما لم تكن لديها هدف أعلى

Bir virüsün insanlığı yok edebileceği ve servetini olduğu gibi bıraktığı bir dünyada nükleer enerji anlamsızdır. - Dağılmayın!
إن القوة النووية ليس لها معنى عندما يقوم فيروس ما بقتل أمة بأكملها و كأن الحرب لم تبدأ

Bir şeyi saçma bir şaka olarak söyleyerek başlarlar, sonrasında o şaka için o kadar fazla olumlu yorumlar alırlar ki onların deyimiyle "internet puanları" - çoğu anlamsızdır - kendi şakalarına inanmaya başlarlar.
قد يبدأون بقول شيء فقط كطرفة ثقيلة، ويحصلون بعدها على الكثير من التعزيز الإيجابي لهذه الطرفة، وعلى العديد مما يطلقون عليه نقاط الإنترنت التي لا معنى لها، مما يجعلهم يصدقون طرفتهم.

Tek başlarına semboller anlamsızdır ama yeteri kadar insanla bir binayı havaya uçurmak dünyayı değiştirebilir.
و لوحده يكون الرمز لا معنى له و لكن يوجد ما يكفي من الناس -يعتقدون أن نسف بناء قد يغير العالم

Mucizeler tanımları itibariyle anlamsızdır.
المعجزات حسب تعريفها، لا معنى لها

Sizin nedeniniz ne, bunun farkına varın çünkü nedenden eyleme geçmek nedenini bilmiyorsanız anlamsızdır.
لكن اكتشفوا "لماذا؟" خاصتكم، لأن تخطّي "ما هو؟" إلى "القيام بالشيء" لا معنى له إن كنتم لا تعرفون لماذا تقومون بهذا الشيء.

Halefi olmadan şefin hayatı anlamsızdır.
بدون خليفة حياته لا معنى لها

Tüm ölümler anlamsızdır.
كل الموت لا معنى له.

Senin de bir gün anlayacağın şekilde görünüş anlamsızdır.
أمر لم يزعجني ...المظاهر... لا معنى لها