Şimdi seninle iletişim halindeyim ama anlatmaya çalıştığım ben doğuştan komedyenim. | Open Subtitles | أعمل فى الإتصالات الان ما أحاول قوله أننى ممثل هزلى بالطبيعة |
anlatmaya çalıştığım bu, sen yalnızca bir tek şey değilsin. | Open Subtitles | ،أرأيت، ذلك ما أحاول قوله أنّك لست ذلك الرجل فقط |
Sana anlatmaya çalıştığım şeyi - bir dinlesen... | Open Subtitles | اذا كنت استمعت الى ماكنت احاول قوله |
Sana anlatmaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت احاول قوله لك |
Sana anlatmaya çalıştığım da bu, şimdi artık doğru olduğu görüyorum. | Open Subtitles | ..هذا ما كنت أحاول إخبارك والآن أري الحقيقة، أننا كنا مخطئين |
Sana anlatmaya çalıştığım bu. Burası büyük bir yer. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به هذا مكان هائل. |
Size anlatmaya çalıştığım şey birinin daha olduğu. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو أن هناك شخصاً آخر ماذا ؟ |
Bu size anlatmaya çalıştığım ne l. L kontrol edemiyorum. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أقوله لك لا يمكنني أن أسيطر على هذا |
- Öyleyim. - Size anlatmaya çalıştığım şey de bu. | Open Subtitles | -نعم انا كذلك , و هذا ما احاول اخبارك به |
anlatmaya çalıştığım şu ki efendim, bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenilmiyor. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو إن أحداً لن ينظر إليك بجدّية وكذلك لن ينظر إلى هؤلاء الٔاولاد |
Sana anlatmaya çalıştığım bu. - Çok karışık. | Open Subtitles | أعني , هذا هو ما أحاول قوله لك إن الأمر معقد |
Jake, sana anlatmaya çalıştığım şey, hâkikatin sana faydası olabileceğidir. | Open Subtitles | "جيك", ما أحاول قوله هنا هو أن الحقيقة قد تفيدك. |
Benim de sana anlatmaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | لا , انتظر هذا ما كنت أحاول قوله لك |
Sana anlatmaya çalıştığım şey... | Open Subtitles | ما احاول قوله لك... |
Sana anlatmaya çalıştığım şey... | Open Subtitles | ما احاول قوله لك... |
Sana anlatmaya çalıştığım şey de bu. Tam başımın üzerinden geçti. | Open Subtitles | هذا ما أحاول إخبارك به لقدعبرمن فوقرأسي! |
anlatmaya çalıştığım şeyi anlıyor musun? Uslu çocuk. | Open Subtitles | هل تفهم ما أحاول إخبارك به؟ |
Dinle, sana anlatmaya çalıştığım, Fred'e olan şey kötüye gidiyor... | Open Subtitles | إسمع كل مأحاول قوله هو أن هذا الأمر مع * فريد * سوف يكون أسوء |
Gördün mü, sana anlatmaya çalıştığım buydu. Çavuş? | Open Subtitles | ... أترى ، هذا هو ما كنت أحاول أن أقوله لك يا رقيب ؟ |
Biliyorum ama sana anlatmaya çalıştığım... | Open Subtitles | اعلم, لكني احاول اخبارك فحسب... |