Polis beni sorgulamaya geldiğinde bana bir sürü şey anlattılar. | Open Subtitles | كما تعلم, عندما أتت الشرطة لإستجوابي لقد أخبروني بالكثير من الأشياء |
Bana her şeyi anlattılar, Buffy. Sana bir şey oldu. Şimdi de... | Open Subtitles | لقد أخبروني بكل شيئ يا بافي شيئ ما يحدث , أنتِ |
Ve siz, onun size yaptıklarını söyledikten sonra onlar da size, onlara yaptıklarını anlattılar! | Open Subtitles | وبعد أن أخبرتهن بما فعله معك أخبروك بما فعله معهن |
Sana ne hikaye anlattılar bilmiyorum ama gezegenimize çarpmak üzere. | Open Subtitles | الآن أيّما كانت القصة التي أخبروك إيّاها، فهذا الشيء سيصتدم بالأرض. |
O kim? Diğerleriyle görüştüm. Bana olayları anlattılar. | Open Subtitles | لقد إشتشرت أخرين ، وقد اخبروني بأشياء ولكنهم قالوا لي بأنك تعرفين الكثير |
Sana ne anlattılar bilmiyorum ama bazı kötü şeyler yaptım. | Open Subtitles | لا اعلم ما اللي اخبروك به , ولكني قمت ببعض الاشياء السيئة |
Esrarengiz şekilde ortadan yok olan arkadaşlarını anlattılar bize. | Open Subtitles | لقد أخبرونا عن بعض الأصدقاء الذي إختفوا تحت الظروف الغامضة |
Bak, mutlu değiller. Ve bana kendilerini anlattılar. | Open Subtitles | انظري, إنهم ليسوا سعداء و لقد أخبروني بذلك |
Bana vakayı nasıl çözdüğünü ve herşeyi anlattılar, Adrian. | Open Subtitles | هم أخبروني كيفك حَللتَ الحالة وكُلّ شيء، أدريان. |
Ailen öldüğü zaman kalbinin ne kadar kırıldığını anlattılar. | Open Subtitles | لقد أخبروني كيف كان قلبك محطماً عند وفاة والديك |
Ama sana Enrique'yi anlattılar, değil mi? | Open Subtitles | ولكنهم قاموا بالفعل بالتأكيد فعلوا أخبروني ماذا؟ |
Adamlarım seni depoda bulmalarıyla ilgili çok ilginç bir hikâye anlattılar. | Open Subtitles | و رجالي أخبروني قصة مثيرة جداً عن وجودك في مستودعه |
Sana bir hikaye anlattılar, sen de inanmak zorunda kaldın. | Open Subtitles | أخبروك كذبة وكان عليك أن تصدقها |
Sana kızın aklını kaçırdığını anlattılar mı? | Open Subtitles | هل أخبروك بإن الفتاة فقدت عقلها ؟ |
Sana uyum sağlama programında ne anlattılar, bilmiyorum. Ama birinci kural şudur: | Open Subtitles | لا أعرف ما أخبروك به في التكييف |
Ne dediler, anlattılar mı? | Open Subtitles | ماذا قالوا ؟ هل أخبروك ؟ ماذا هناك ؟ |
Hasta bakıcı ile hasta arasında olanları mı anlattılar? | Open Subtitles | اخبروني ماجرى بين المنظم والسجين |
- Sana ne anlattılar? | Open Subtitles | ماذا اخبروك ؟ |
Sonra oteldekiler de, senin, onun ve bir adamın daha bir odada seks yapma hikâyelerinizi filan anlattılar. | Open Subtitles | و بالفندق أخبرونا عنك و رجل آخر و هي تمارسون الجنس الجماعي، هذا مقزز |
Yani size beni anlattılar. | Open Subtitles | لذا قدّ أخبروكِ بكل شيء عني إذن؟ |
- Neler olduğuna inanmayacaksın. - Duydum, anlattılar. | Open Subtitles | لن تصدق ما حدث لى لقد علمت ذلك ,لقد أخبرونى |
Spor salonuna gittim, orada başına geleni anlattılar. | Open Subtitles | ذهبت إلى صالتك الرياضيّة وأخبروني بما حصل |
Daha sonra büyük hikaye anlatıcılar ortaya çıktılar. Büyük bankacılar, para bakanları, başbakanlar ve bize oldukça ikna edici bir hikaye anlattılar: "Bak, bu yeşil kağıdı görüyor musun? | TED | ولكن فيما بعد، جاء هؤلاء الرواة المهرة -- المصرفيون الكبار، وزراء الاقتصاد، رؤساء الوزراء -- وأخبرونا قصةً شديدة الإقناع: "انظر، هل ترى قطعة الورق الخضراء هذه؟ |
Ayrıca, bu tişörtün ne anlama geldiğini anlattılar. Üzgünüm baba! | Open Subtitles | على الرغم من انهم شرحوا لي هذا القميص آسف يا أبي , بعض الأرقام القياسيه وضعت ليتم تحطيمها |