| Bak bir kaç gün zihnini dinlendir. Herkesin bunu anlayacağından eminim. | Open Subtitles | اسمع، خذ بضعة أيام، صفّي تفكيرك أنا متأكد بأن الجميع سيتفهم |
| anlayacağından eminim. | Open Subtitles | لا تقلق بخصوص والدك أنا واثقة انه سيتفهم |
| Babanın anlayacağından eminim. | Open Subtitles | اسمع، اسمع، أعرف أن والدك سيتفهم |
| - Nadine, anlayacağından emin değilim. | Open Subtitles | "نادين"، لست متأكداً إن كنتِ ستفهمين هذا. |
| anlayacağından eminim Samantha, bir çok başvurumuz var. | Open Subtitles | حسناً ، أثق أنكِ ستفهمين ... يا سامانثا أن لدينا الكثير من المتقدمين |
| Ama beni anlayacağından emindim. | Open Subtitles | لكنني متأكد من انه سيتفهم |
| anlayacağından eminim. | Open Subtitles | متأكد بأنه سيتفهم |
| - anlayacağından eminim. - Anlayacaktır. | Open Subtitles | سيتفهم. |
| Tatsu, eğer İyon Korteksinin bugünkü sergisini es geçmek istersen Bruce'un bunu anlayacağından eminim. | Open Subtitles | (تاتسو)، إن كنت تفضلين التغيب عن تجربة "اللحاء الأيوني"... أنا متأكد بأن (بروس) سيتفهم... . |
| "Neden bahsettiğimi anlayacağından şüpheliyim." | Open Subtitles | أشك بأنك ستفهمين" "ما سأتحدث عنه |
| Hiç kimseye. Bunu anlayacağından emin değilim. | Open Subtitles | للا أحد لا أظنكِ ستفهمين |