"anlayamayacak" - Translation from Turkish to Arabic

    • لفهم
        
    • لتفهمي
        
    • ليفهم
        
    • لتفهم
        
    Bir kocanın eşiyle olmak istemesini anlayamayacak kadar aptal mıyım yani? Open Subtitles كنت أعتقد أنني غبية جدا لفهم يحتاج الزوج ليكون مع زوجته؟ هاه؟
    İyiliğiniz için yaptım. anlayamayacak kadar küçüktünüz. Open Subtitles فعلت ذلك لمصلحتكم كنت صغيرا جدا لفهم الأمر
    O evde olanları anlayamayacak kadar küçüktün. Open Subtitles أنتِ صغيرة جداً لتفهمي ما الذي كان يجري في ذلك البيت
    Aldığın riski anlayamayacak kadar toysun. Open Subtitles أنت صغيرة جدا لتفهمي المخاطرة التي تقومين بها.
    Gerçek şu ki, insan aklı çoğu sorumuzun cevabını anlayamayacak kadar ilkel. Open Subtitles الحقيقة أن عقل الانسان بدائى جدا ليفهم الاجابات على معظم أسئلتنا
    Tanrıya şükür Stewie olanları anlayamayacak kadar küçük. Open Subtitles شكرا لله ستوي صغير جدا ليفهم
    Öyle görünüyor ki, kelimeleri anlayamayacak kadar aptalsın. Open Subtitles يبدو بأنكَ غبي جداً لتفهم الكلمات البسيطة
    Sonuç olarak, burundan nefes alınabileceğini bile bilmeyen siz aptalların şaheserimi anlayamayacak kadar salak olduğuna karar verdiler. Open Subtitles ونتيجة ذلك , فإنهم يعتقدون بأن أصحاب رائحة الفم الكريهة أغبياء جداً لفهم تُحفتي
    Hanımefendi, biz bunları anlayamayacak kadar eski kafalıyız fakat oğlunuz ve onun arkadaşları için İsyan, bir nevi kilise. Open Subtitles سيدتي , انا وانت كبارٌ جداً لفهم هذا لكن لأبنك هنا واصدقائه "ميوتني" هي الكنيسة
    Ama anlayamayacak kadar genç olduğunu düşündüm. Open Subtitles ولكن أظن أنك كانوا صغارا جدا لفهم.
    Çünkü ben senin derin düşüncelerini anlayamayacak kadar aptalım. Open Subtitles لأنني قليلة الذكاء لفهم تفكيرك العميق
    Bir Yogi'ye yükselmeyi öğretmeye çalışıyorum ama anlayamayacak kadar aptal olduğundan; ben de onu kovuyorum. Open Subtitles احاول تعليم سوامي قوة ال الاسترفاع ( سوامي هي عبارة لمعلم ديني هندي ) لكنه غبي جداً لفهم الطريقة لهذااطرده.
    Bunu anlayamayacak kadar akıllısın. Open Subtitles أنتِ حكيمة لكن ليس لتفهمي هذا الوضع
    Bunu anlayamayacak kadar toysun. Open Subtitles أنت لست كبيرة كفاية لتفهمي.
    Gerçekten. Başlarda anlayamayacak kadar küçüktün. Open Subtitles اولاً كنت جداً صغير لتفهم
    Bence sen ne yaptığımızı anlayamayacak kadar sessizsin. Open Subtitles لتفهم ما نقوم به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more