Annapolis. Çevik Kuvvette, beş görev. | Open Subtitles | خدمة بـ أنابوليس خمس دوريات على الهجوم السريع |
Annapolis senin gibi bir öğrencisi olacağı için çok şanslı. | Open Subtitles | أنابوليس , سوف تكون فخورة بانضمامك أليها |
Annapolis'teki Harvard Yönetim Okulu'nu birincilikle bitirdi. | Open Subtitles | لقد تخرج الأول على دفعته في جامعة أنابوليس هارفرد الحكومية |
Kurban, Annapolis'e Saint John's'ta yüksek öğrenim programına katıImak için gelmişti. | Open Subtitles | الضحيه كانت تزور "أنابوليس" لتسجل "لبرنامج دراسي متطور في "سان جونز |
CID bir tanık daha getirmiş. Annapolis'teki bir otelden bir oda hizmetlisi. | Open Subtitles | ال سي آي دي احضروا شاهدا آخرا، عامل الغرف فى فندق انابوليس |
Roth kusursuz görev kaydıyla Annapolis'te sınıfının en iyisiymiş. | Open Subtitles | وكان روث في أعلى فئة في أنابوليس وتتمتع بسجل خدمة لا تشوبه شائبة. |
Annapolis'e soygun çetesine katılmak için gitmezsin. | Open Subtitles | أنت لا تذهب إلى أنابوليس لتفجير كل شيء بالتعامل مع العصابات |
Annapolis'ten sınıf birinciliği ile mezun olmuş. | Open Subtitles | حسنا,لقد تخرج الأول على دفعته فى أنابوليس |
Savunma Bakanlığı, rutin değişimleri sırasında Annapolis bölge ofislerinde gizli bir kamera buldu. | Open Subtitles | وزارة الدفاع اكتشفت كاميرا مخفية في المكتب الميداني أنابوليس من خلال عملية تمشيط روتينية. |
Annapolis'deyken bana çok yardımcı oldun ve belki sana bazı istemediğin tavsiyeler vererek borcumun bir kısmını ödeyebilirim diye düşündüm. | Open Subtitles | أوه، كنت دائما مفيد جداً بالنسبة لي عندما كنت في أنابوليس وفكرت أنني ربما أستطيع أن أقدّم القليل |
Annapolis'teki Deniz Harp Okulu'nda eğitim veriyor. | Open Subtitles | إنه يُدرّس في كلية الحرب البحرية في أنابوليس. |
Annapolis demişken 121'le ne yapıyorsun? | Open Subtitles | أنابوليس, لنتحدث بشأن مالذي ستفعلينه بشأن 121؟ |
Peki. Hayır biliyorum. Annapolis'le konuşurum. | Open Subtitles | لا, أعلم سأقوم بالتحدث لـ أنابوليس حسناً, استمتعي بالمؤتمر حسناً؟ |
Annapolis'teki istatistikçimize gitmeden önce veriye erişimim bile yok. | Open Subtitles | ليس لدي حتى امكانية الوصول لها قبل أن تصل للإحصائيين الذين لدينا في أنابوليس |
Annapolis'te şüphelisi olduğu diğer üç soygunun itirafını aldık. | Open Subtitles | تمكنا من جعله يعترف بإرتكاب الثلات سرقات الأخرى الذي كان مُشتبه به في إرتكابهم في أنابوليس |
Bakanlık, Annapolis saha ofislerinde rutin bir taramada gizli bir gözetleme kamerası keşfetti. | Open Subtitles | وزارة الدفاع اكتشفت كاميرا مخفية في المكتب الميداني أنابوليس من خلال عملية تمشيط روتينية. |
Maryland Eyalet Polisi, Annapolis'e girdiğini burada fark ediyor. | Open Subtitles | هنا قامت دورية الشرطة برصده يدخل أنابوليس |
Brezilya eğitim gemisi var, bilirsin Annapolis gibi. | Open Subtitles | هناك سفينة تدريب برازيليّة، مثل سفينة "أنابوليس" |
Şimdi Annapolis'te olduğumuz zamandan beri yapmadığım bir şeyi yapacağım. | Open Subtitles | انا بصدد فعل شئ لم افعله على الاقل منذ ايام انابوليس |
Her öğle, treni Annapolis'den geri getiriyor. | Open Subtitles | انه يأخذ القطار عائدا لأنابوليس بعد ظهر كل يوم |
"Krusty Annapolis, Maryland'de Akrabalarını Ziyaret Ediyor." | Open Subtitles | (كرستي) يزور الأقرباء في (أنابلس ، مريلاند) |
Annapolis, Admiral's Bay Otel. Kızın tecavüze uğradığı yer. | Open Subtitles | "يعود إلى فندق "أدميرال باي" في "أنابولس حيث أغتصبت الفتاة |