"anne babanın" - Translation from Turkish to Arabic

• والديك
• والديكِ

Tamam, az dinle bakalım, eğer hatırlarsan geçen sene bilerek, kasten Anne babanın lafına karşı gelip partiye kaçtın, tamam mı?
حسناً، أصغِ إلي، إن كنت تذكرين، في العام الماضي قمت عن قصد بالخروج عن طاعة والديك والتسلل خارجاً لارتياد حفل، حسناً؟

Anne babanın sevişmesi hatırasına, bana yardım et.
في ذكرى والديك وهم يمارسون الحب، ساعدني الآن

Hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da, Anne babanın yolundan gitmek alın yazın değil, tamam mı?
عرفتي شيئاً على الأقل وهو أنك لاتسيرين على خطى والديك صحيح

Bebeğim, bir gün Anne babanın ne yaptıklarını bildiklerini anlayacaksın.
يوماً ما ستفهمين أنَّ بعض الأحيان والديكِ يعلمان مايفعلانه

Vay anasını. Anne babanın buradaki arkadaşları bayağı yakın olmalı.
عجباه، لابُد والديكِ لديهم رفاق مقربين هُنا بالجوار.

Anne babanın birbirlerine bağırmasını izlemeye geldim.
لقد أتيت فقط لأرى والديك يصرخ أحدهما في الآخر

Anne babanın 40. yıl dönümleri partisine gelmeyi çok isterim.
سأحب الذهاب إلى حفل ذكرى زواج والديك الـ40.

Anne babanın böyle bir şey yapabilmiş olacağını düşünmek.
أن تظنين أن والديك قادران على فعل شئ كهذا

Elimizde Anne babanın yatırım portföyü konusunda mahkeme celbi var.
على أي حال، لدينا مذكرة استدعاء وراء استثمار والديك

Anne babanın yatırım portföyü için mahkeme emrimiz var.
لدينا مذكرة محكمة لاستثمارات والديك كاملة

Anne babanın ayrı olması, büyükbabanın vefatı.
والديك يعيشان في منزلين مختلفين، وفاة جدّك.

Anne babanın önünde konuşma fikri seni içten içe kemiriyor.
وفكرة الحديث أمام والديك جعلتك تعملين بجد

Kanıta ihtiyacın var. Anne babanın kan grubunu kontrol et.
لكي تتأكد افحص فصيله دم والديك

Anne babanın gerçek ebeveynlerin olduğuna emin misin?
هل انت متأكد ان والديك هم من انجبوك ؟

Kamera sanki Anne babanın odasının anahtar deliği gibidir.
...تبدو الكاميرا فيه مثل ثقب مفتاح الباب المؤدى . لفراش والديك

Anne babanın yanında olmamasının nasıl olduğunu bilirim.
أعرف ما يعنيه ألا يكون والديك في الجوار

Anne babanın küçük hassas kalbini gördüklerinden eminim.
أنا متأكدة أن والديكِ يرون ليونة قلبكِ الصغير

Kardeşim! Anne babanın önünde sarhoş olmayı nerede öğrendin?
متى تعلمتى عادة الدخول فى مواجهة مع والديكِ و انتى مخمورة ؟

Anne babanın hayatta mı, ölü mü olduğunu biliyorsun.
أنتِ تعرفين لو أن والديكِ حيان أو ميتان

Anne babanın sigortasıyla geçiniyoruz.
. نحن نعيش على مدخرات والديكِ